ODA TV YAZILAR

Reflü hastalığı kader değil

Hüseyin Nazlıkul yazdı

Reflü kelime anlamı olarak geriye kaçış demektir. Gastro özofageal reflü (GÖR) de yenilen besinlerin mideden yemek borusuna doğru bazen ağza kadar geri dönmesidir.

Ülkemizde çok sık rastlanan bir durumdur. Çünkü pek çok sebepten dolayı sağlıklı beslenmeden uzaklaşan bir toplumuz. Reflü için durum diyorum hastalık demiyorum, çünkü reflü bir hastalık değil bir sonuçtur. Bağırsak flora bozukluğunun bir sonucudur.

Bağırsak florası ne demek o zaman? Bağırsakların iç ortamı demek; bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin oluşturduğu ortam demek.

Sağlıklı bağırsaklarda insan sağlığının bütünü için bulunması gerekli olan faydalı bakteriler vardır. Bu bakterilerin sayılarının ve oranlarının, antibiyotik, fazla ve yanlış ilaç kullanımı, stres, sağlıksız ve dengesiz beslenme ameliyat, sezeryan ve benzeri pek çok sebeple bozulması ile bağırsak florası bozulur.

Florası bozulan bağırsaklar görevlerini yerine getiremez. Bağırsakların da görevi sanıldığı üzere sadece atılım yani insan vücudunun kanalizasyonu asla değildir. Vücut bütünü için çok önemli fonksiyon ve görevleri vardır bağırsakların. Bu konuyu da ilerleyen yazılarımda paylaşacağım sizlerle.

Barsaklar emilim ve atılım gibi görevleri bozulan florası nedeniyle tam olarak yerine getiremeyince meydana gelen sonuçlardan biri reflüdür.

Reflünün tedavisinde, yüksek yastık, geç saatlerde yemek yememek, lifli beslenmek gibi öneriler hastanın sadece öneridir. Gerçek tedavi bağırsak florasının düzenlenmesidir.

REFLÜ HASTALIĞI KADER DEĞİL

Reflü bir hastalık değil sonuçtur demiştim! Barsak florasının bozukluğu olarak tanılanan disbiyozisin bir sonucudur. Mide girişi ve/veya yemek borusu (özofagus) çıkışındaki yapısal bir bozukluğa, gevşeklik ya da yetmezliğe bağlı olarak gelişen reflü, yaygın görülen reflü vakalarının çok az bir kısmını oluşturur. Reflünün en yaygın sebebi barsak flora bozukluğudur.

Barsak flora bozukluğu tıbbi adı ile disbiyozis varlığında barsak mukozasının özelleşmiş yapısı ve geçirgenliği bozulmuş beraberinde bağırsakların doğal ortamında bulunması gereken flora bakterilerinin sayısı azalmıştır.

İşte bu durumun hakim olduğu ince ve kalın bağırsaklarda ne emilim ne sindirim ne de atılım işlemleri sağlıklı bir bedende olması gerektiği gibi olamaz. Besinler sindirilmeye çalışılırken normalin üzerinde gaz açığa çıkar. Bağırsaklarda artan gaz ve bunun neden olduğu klinik tabloysa meteorismus denilmektedir. Bu artan gaz vakanın şiddetine göre mide içeriği ya da sindirim sıvılarıyla beraber yer çekiminin tersi yönde hareketidir reflü. O zaman ilk yapılması gereken bağırsak florasının düzenlenmesidir.

Bağırsak florasının düzenlenmesi eksik olan flora mikroorganizmalarının probiyotiklerle yerine konulması ve zaman içinde praebiyotiklerle de desteklenmesidir.

Florası bozuk olan bağırsaklarda karşımıza sık çıkan diğer bir durum da bağırsak mantarının (candida) üremesidir. Bağırsak mantarının tedavisi için en az üç ay süreyle rafine karbonhidrat yani beyaz un ve beyaz şekeri (un ve şeker içeren bütün gıdaları) çok katı bir şekilde diyetinizden uzak tutmanız gerekir.

TEK TİP BESLENMEDEN UZAK DURMALISINIZ

Florası bozuk olan bağırsaklarda mukoza hasarına bağlı olarak özellikle sık ve dengesiz tüketilen besinlere karşı besin duyarlılığı (diğer bir deyişle entolerans) gelişir, bu besinleri, besin duyarlılık analizi yaptırdıktan sonra (mümkünse) duyarlı bulunan besinleri belli sürelerle yememeniz önerilir. (Besin duyarlılığı nedir ve nasıl gelişir ve çözümü hakkında bilgilerimi yine bu köşede sizinle paylaşacağım). Analiz şansınız yoksa da beslenmenizi çeşitlendirmeli yani tek tip beslenmeden uzak durmalısınız.

Florası bozuk olan bağırsakların sindirimine yardımcı olmak için pankreastan salgılanan sindirim enzimleri (besinleri parçalayıcı maddeler) de bir süre sonra yetmezlik gösterirler. Bu sebeple her yemekten önce doğal enzim preparatları almanız da gaz oluşumunu da azaltarak ve bağırsakların yükünü azaltarak iyileşmenize katkı sunar.

Akşam yemeğinizi en geç saat sekizde yemeniz, gün içerisinde kilo başına 40ml (60 kg bir kişi için 60 x 40=2400 ml) su içmeniz, alkol ve rastgele kimyasal ilaçlardan uzak durmanız da iyileşme sürecinizin çok önemli birer parçasını oluşturacaktır.

Bir sonraki yazımda “reflü tedavisi” konusuna değineceğim.

Mutlu ve sağlıklı günler dilerim…

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com