BLOG Baş dönmesi kader değildir, tedavisi mümkündür! Denge; üç boyutlu uzayda oryantasyonumuzu sağlayan ve buna göre, düşmeyi engelleyecek şekilde vücut postürümüzü ayarlayan bir mekanizmadır. Denge; üç boyutlu uzayda oryantasyonumuzu sağlayan ve buna göre, düşmeyi engelleyecek şekilde vücut postürümüzü ayarlayan bir mekanizmadır. Baş dönmesi yaşayan kişi ile çevre arasında algılanan sahte bir hareket vardır. Uzaydaki oryantasyonumuz hakkında bilgi transferi derin duyu (proprioseptif sistem), gözler, göz kasları ve vestibuler sistem yoluyla olur. Gelen bilgiler santral sinir sistemi tarafından değerlendirildikten sonra ilgili kas gruplarının ekstansiyonu veya fleksiyonu gerçekleşir. Bir hareket halusinasyonu olan vertigo, vestibuler sistemde ortaya çıkan bozuklukların bir semptomudur. Baş dönmesinin hem fiziksel hem de psikolojik nedenleri olabilir. Genellikle denge hissinden sorumlu olan duyu organlarından, yani gözlerden, kulaklardan ve kaslardan gelen çelişkili bilgilerden kaynaklanır. Baş dönmesinin farklı nedenleri olabilir veya başka hastalıkların bir belirtisi olabilir. Baş dönmesinin en yaygın nedenleri veya tetikleyicileri arasında araba veya tekne kullanmak, çok düşük veya çok yüksek kan basıncı, servikal omurlarda düzensizlikler, vasküler kireçlenme veya iç kulak hastalıkları yer alır. Baş dönmesine kulakta dolgunluk ve çınlama eşlik eder. Ancak mide bulantısına ve kusmaya da yol açabilir. Bazı insanlar denge problemlerini baş dönmesi olarak nitelendirirler. Çevrenin dönmediği bu denge bozukluğu bazen iç kulağa bağlı bir problemden dolayı ortaya çıkar. VERTİGO: Hastalar denge sağlamaktaki zorluklarını vertigo kelimesiyle açıklarlar. Bu kelime Latince "dönmek" fiilinden gelmektedir. Bu hastalar sıklıkla kendilerinin veya çevrenin döndüğünü söylerler. Vertigo çoğunlukla iç kulak probleminden kaynaklanır. HAREKET HASTALIĞI VE DENİZ TUTMASI NEDİR ? Bazı insanlar uçağa bindiklerinde veya arabada bulantı hissederler hatta bazen kusarlar. Bu duruma taşıt tutması denir. Birçok insan bu rahatsızlığı gemiye bindiği zaman yaşar bu yüzden aynı olay olmasına rağmen buna deniz tutması denir. Deniz tutması hafif bir rahatsızlıktır. Herhangi bir tıbbi bozukluğun ifadesi değildir. Ancak bu yakınmalar bazen bireylerin, yolculuklarını, dolayısıyla yaşam kalitelerini çok kısıtlayabilir. Çok az kişide bu yakınmalar, yolculuk bittikten sonra da birkaç gün daha sürebilmektedir. BAŞ DÖNMESİ NEREDE VE NASIL GELİŞİR? Denge duygumuz kulakta yer alır. Kulak, işitmeyi ve dengeyi kontrol etmekten sorumlu olan bir duyu organıdır. İşitme ve denge sorunlarının sıklıkla birlikte ortaya çıkmasının nedeni budur. Denge organı iç kulağın bir parçasıdır ve vestibüler organ olarak da bilinir. İç kulaktaki vestibüler aparatın üç yarım daire şeklindeki kanalı, iki endolenf dolu maküler organ, sakkül ve utrikül ile birlikte, uzaydaki dönme hareketlerini kaydetmekten sorumludur. Bundan dolayı baş dönmesi doğrudan kulaktan kaynaklanabilir. İç kulaktaki, labirentteki veya denge sinirindeki uyaranlardan, hastalıklardan veya iltihaplanmalardan kaynaklanabilir. Denge sinirinin iltihaplanması vestibüler nörit olarak adlandırılır. Akustik nöroma denge sinirindeki iyi huylu bir tümördür. Vertigo , merkezi sinir sistemindeki uyaranların işlenmesinden de kaynaklanabilir. Bu aynı zamanda, örneğin dalış veya yükseğe çıkma eğitimi sırasında basınçtaki değişiklikler için de geçerlidir. Aynı zamanda psikojenik baş dönmesi olarak da bilinen bir durum vardır ve bu durum genellikle stres veya psikolojik stresin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Sosyal fobiler, panik ataklar ve diğer psikosomatik hastalıklar da baş dönmesi semptomlarıyla ortaya çıkabilir. Kulak kaynaklı olmayan, organik bir nedeni olan vertigo türleri de vardır. Örneğin ateşe ve şiddetli viral enfeksiyonlara baş dönmesi eşlik edebilir. Migren, epilepsi, Alzheimer, demans ve multipl skleroz gibi nörolojik hastalığı olan kişiler de baş dönmesinden muzdarip olabilir. Oksijen, vitamin B12, enerji, şeker(hipoglisemi) ve bazı besinlerin eksikliği de vertigodan sorumlu olabilir. Açlık veya yetersiz beslenme de bu duruma neden olabilir. Hatta sistematik metabolik hastalıklardan olan diabetes mellitus da buna sebep olabilir. Ancak benim kişisel deneyimlerime göre boyun kaynaklı servikojenik baş dönmesi daha yaygındır.. Bunun kökeni servikal omurgadan kaynaklanır. Son olarak, kardiyovasküler hastalıklar da vertigoya neden olabilir. MENİERE HASTALIĞI NEDİR? Prosper Menière, Fransız bir doktordu. 1861'de bu iç kulak hastalığını tarif etti. Meniere ataklarının tipik bir örneği, bir kulakta basınç hissinin eşlik ettiği ani baş dönmesinin, kulak çınlamasının ve işitme kaybının ortaya çıkmasıdır. Hastalık ilerledikçe diğer kulak da etkilenebilir. Menière hastalığına yönelik tedavinin önemli bir kısmı profilaksi ve dolayısıyla nöbet sıklığının azaltılmasından oluşur. Bununla birlikte, kesin etkili bir tedavi yoktur. KBB doktorları çeşitli ilaçların yanı sıra düşük tuzlu diyet ve idrar söktürücü önlemleri önermektedir. DENGENİN ANATOMİSİ Vertigo , deniz ve taşıt tutması denge sistemi ile ilgilidir. Uzay araştırmacılarında ise bu duyguya uzaysal oryantasyon denilmektedirler. Denge sistemi iç kulaktadır ve beyine vücudun uzay içinde nerede olduğunu, pozisyonunun yönünü, hangi yönde hareket edildiğini, hareketli ya da sabit durumda olunduğunu bildirir. Tedaviye başlamadan önce mutlaka tanı konulmalıdır. Bu detaylı bir kulak, burun, boğaz muayenesini ve gerekli bazı laboratuar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzitte kapalı sinüsleri boşaltmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç vardır. Denge duyusu, sinir sisteminin aşağıda belirtilen bölümleri arasındaki kompleks ilişkilerle sağlanmaktadır. İç kulak (labirent) hareketin yönünü belirler. Gözler vücudun uzay içindeki yerini (baş aşağı vs.) ve hareketin yönünü belirler. Eklemlerde ve omurgada bulunan basınç reseptörleri vücudun hangi parçasının aşağıda olduğunu ve hangi kısmının yere değdiğini belirler. Kaslardaki ve eklemlerdeki algılama reseptörleri vücudun hangi parçasının hareket ettiğini belirler. Merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) daha önceki dört sistemden gelen uyarıları işler ve sonuçta koordine bir algılama ortaya çıkar. Taşıt tutmasının bulguları ve baş dönmesi, merkezi sinir sistemine diğer dört sistemden birbirine zıt mesajlar geldiğinde ortaya çıkmaktadır. Örnek olarak, fırtınalı bir günde uçağa bindiğinizi ve uçağınızın hava akımlarından dolayı sallandığını düşünün. Fakat gözleriniz bu hareketi algılamamaktadır. Çünkü bütün gördüğünüz uçağın içidir. Bunun sonucunda beyniniz birbiriyle uyuşmayan mesajlar almaktadır. Sizi bundan dolayı uçak tutabilir. Bir arabanın arka koltuğunda oturmuş kitap okuduğunuzu düşünün. İç kulağınız ve deri reseptörleriniz yolculuğun hareketini algılayacaktır ancak gözleriniz sadece kitabı görecektir. Bu nedenle siz taşıt tutmasını hissedebilirsiniz. Gerçek bir tıbbi örnek vermek gerekirse bir darbeden dolayı yalnızca bir taraftaki iç kulağınızın hasarlandığını düşünün. Hasarlı iç kulak normal iç kulakla aynı mesajları göndermez. Bu beyine dönme eylemiyle ilgili yanlış bilgi verir ve kişi vertigodan veya dönüyormuş hissinden şikayetçi olabilir. Bazen bulantı da eşlik eder. VERTİGO TETİKLEYEN NEDENE GÖRE GÖRE SINIFLANDIRABİLİRSİNİZ: Hareket hastalığı veya pozisyonel vertigo belirli baş hareketleri veya uzanma ile tetiklenir. Ortostatik baş dönmesi, hızlı ayağa kalkmaktan kaynaklanır. Baş dönmesi, hareket hastalığının bir belirtisidir. REGÜLASYON TIBBI NÖRALTERAPİ YAKLAŞIMINA GÖRE HANGİ TIBBİ OLAYLAR BAŞ DÖNMESİNE NEDEN OLUR ? 1. Dolaşım: Dolaşım bozuklukları baş dönmesinin en sık nedenleri arasındadır. Eğer beyin yeterince kanlanmazsa başınız dönmeye başlar. Hemen hemen herkes yatarken aniden ayağa kalktığında birkaç defa bunu hissetmiştir. Ancak bazı kişiler kronik nedenlerden dolayı baş dönmesinden yakınırlar. Bu genellikle arteriosklerozdan dolayı olur. Bu durum çoğunlukla yüksek tansiyon hastalarında, şeker hastalarında ve kan yağları yüksek olanlarda görülür. Bazen de kalp fonksiyonları yetersiz olanlarda veya kansızlık yakınması olanlarda da rastlanır. Bazı ilaçlar, özellikle nikotin ve kafein beyne giden kan akımını azaltır. Diyetteki çok miktarda tuz da kan akımının azalmasına neden olur. Bazen dolaşımda; strese, sinirlenmeye veya gerginliğe bağlı olarak bazı bozukluklar olabilir. Eğer iç kulak yeterince kan alamazsa daha özel bir baş dönmesi durumu olan vertigo ortaya çıkar. İç kulak kan dolaşımındaki değişikliklere çok hassastır bu yüzden beyin için bahsedilen zayıf kan dolaşımı durumlarının hepsi iç kulak için de geçerlidir. 2. Yaralanma: Kafatasında meydana gelen, iç kulağı da zedeleyen bir kırık sonrasında vertigoyla birlikte bulantı ve işitme kaybı gelişir. Baş dönmesi birkaç hafta sürer. Bu süre içinde normal taraf yavaş yavaş fonksiyonları üzerine alır. 3. Enfeksiyon: Virüsler (örnek olarak soğuk algınlığına neden olanlar) iç kulağı ve onun beyinle olan sinir bağlantılarını etkileyebilir. Bu şiddetli bir vertigoya neden olurken işitme genellikle etkilenmez. Buna rağmen bakterilerle oluşan enfeksiyonlarda hem denge hem de işitme fonksiyonları bozulur. 4. Alerji: Bazı insanlar alerjik oldukları besinleri aldıklarında veya havadaki parçacıklarla karşılaştıklarında baş dönmesi veya vertigo yakınmasını yaşayabilirler. 5. Nörolojik hastalıklar: Multipl skleroz, sifiliz, tümör gibi sinir sistemini etkileyen hastalıklar dengenin bozulmasına neden olur. ARAÇ TUTMASINA KARŞI KORUMA TAVSİYELERİ 1. Her zaman vücudunuzun hareketinin iç kulağınız ve gözleriniz tarafından aynı şekilde algılanabileceği bir yerde oturun. Örnek olarak arabanın ön tarafında oturup uzak manzaralara bakılabilir veya geminin güvertesine çıkıp ufuk izlenebilir ya da uçakta cam kenarında oturup dışarı seyredilebilir. 2. Eğer araba tutuyorsa kitap okunmamalı ya da gidiş yönüne zıt yöndeki koltuklara oturulmamalıdır. 3. Araç tutması olan bir başka yolcuyla konuşulmamalı veya o kişi izlenmemelidir. 4. Yolculuktan hemen önce ya da yolculuk sırasında keskin kokulardan, baharatlı veya yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. 5. Doktor tarafından tavsiye edilen ilaçlardan biri yolculuktan önce alınmalıdır. Baş dönmesi ve araç tutması durumlarının büyük çoğunluğu hafiftir ve kişi bunu kendi kendine tedavi edebilir. Ancak, ağır veya giderek daha da ağırlaşan kişilerin bir KBB uzmanına görünmeleri önemlidir. KBB uzmanınca olayın kulak kaynaklı olup olmadığı incelenir. Kulak kaynaklı olmayan baş dönmesinde ve vertigoda nöralterapi çok faydalıdır. BAŞ DÖNMESİNİ AZALTMAK İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER Ani pozisyon değişikliklerinden kaçınılmalı. Örnek olarak yatar durumdan aniden ayağa kalkılmamalı veya bir taraftan diğer tarafa ani olarak dönülmemelidir. Aşırı kafa hareketlerinden (özellikle yukarı bakmak) veya hızlı baş hareketlerinden kaçınılmalıdır. Dolaşımı bozacak (nikotin, kafein ve tuz) ürünlerin kullanımı azaltılmalıdır. Baş dönmesine neden olan stresten veya alerjiniz olan besinlerden uzak durulmalıdır. Baş dönmesi olduğunda araba kullanmakten, tehlikeli alet kullanmaktan veya merdiven tırmanmak gibi zarar verebilecek aktivitelerden uzak durulmalıdır. Dikkat etmeniz gereken diğer tavsiyelerim: Yeterli uyku uyumaya özen gösterin Düzenli ve sağlıklı beslenin Temiz havada egzersiz yapın İyi kan dolaşımı için yeteri kadar su için Gevşeme egzersizleri yapın stresi yönetin Boyun kaslarının gevşemesi için stresten uzak durun Baş Dönmesinde (Vertigo ) Nöralterapi: Detaylı Anamnez alınmalı ve kapsamlı bir fizik muayene yapılmalıdır. İşitme kaybının zamansal ilişkisi iyi değerlendirilmelidir. Refleks alanlara bakılmalıdır. Enfeksiyon düşünüldüğünde bağışıklık sistemi ve bedenin asit baz dengesi kapsamlı olarak ele alınmalıdır. Nöralterapi yaklaşımında sebebe yönelik tedavi yapılır. Sorun dolaşım kaynaklı ise dolaşım düzenlenir. Sorun boyun kökenli ise burada yer alan tüm kasların yanı sıra fasetler değerlendirilerek tedavi ona göre şekillendirilir. Sorunun kaynağı çene eklemi yada üst servikal bölge ise , sinirsel iletimde bozukluk varsa ,vertigo hormonal bozukluk ve stres kaynaklı ise ona göre tedavi yapılır. Nöralterapi uygulamaları kişiye özeldir ve onun için de yüz güldürücüdür. Çene eklemi ve çevresi incelenmesi gereken diğer önemli bir yerdir. Fizik muayene yapılırken Adler noktalarının bozucu alan açısından incelenmesi gerekir. Adler noktalarının incelenmesi hem bozucu alanlar bakımından hem de kulakta akut veya kronik bir sorunun olup olmadığını değerledirmek açısından önemlidir. FAYDALANDIĞIM KAYNAKLAR Nazlikul, H: Nöralterapi Ders Kitabı Nazlikul, H: Nöralterapi Başka Bir Tedavi Mümkün H. Barop’un (Çevirmen H. Nazlikul) Nöralterapi Atlası L. Fischer’in ( Çevirmen H. Nazlikul ve Y. Tamam) Nöralterapi Kitabı James W. NcNabb ( Çevirmen H. Nazlikul ve Y. Tamam) Eklem ve Yumuşak Doku Enjeksiyonları Weinschenk, S: Neuraltherapie Fıscher, L et: Lehrbusch Integrative Schmeztherapie Nazlikul, H: Dissertation (Doktor medicinae) im Rahmen des postgradualen Universitätslehrganges für Ganzheitsmedizin –Regulationsmedizin “Neuraltherapie Naturheilverfahren, Regulationsverfahren und Herdgeschehen” von PD. Dr. med. Hüseyin Nazlikul 2010 Die Medizinische Fakultät Charité. Nazlıkul, H.: Thorakale Wirbelblockaden erfolgreich therapieren S34-38, 1, 2/2008 für Allgemeinärzte in Abstractband Deutscher Schmerztag 1998 Nazlıkul H, Babacan A. Nöralterapi ve enjeksiyonlardaki rolü. Babacan A, editör. Ağrı ve Enjeksiyonlar. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2019. p.110-7. Reuter URM, Oettmeier R and Nazlikul H (2017) Procaine and Procaine-Base-Infusion: A Review of the Safety and Fields of Application after Twenty Years of Use. Herget, F, H, Nazlikul, H: „Neurophysiologie und Neuropharmakologie der Schmerzmatrix“ S. 56 ff J. Cassuto et al.;Antiinflammatory properties of local anesthetics and their present and potential clinical implications; Acta Anaesth Scand 2006 ;50:265-82 M.W.Hollman et al; Local Anesthetic effects on priming and activation of human neytrophils; Anesthesiology 2001:95:113-22 Barop, H.: Lehrbuch Neuralthererapi , Haug Verlag 1996