Ekibimiz

Ekibimiz

BEDEN BİR BÜTÜNDÜR!

İnsan bir makine değildir. Parçaları tamir etmek ya da yenisiyle değiştirmek bedenin bütününün sağlıklı olmasını sağlamaz. Bedende belirtileri görülen bir hastalığı ya da başka bir deyişle hasar görmüş organ ve dokuları onarmak için yapılan tedaviler tek başına başarılı olmaz. İnsanı sağlıklı kılmak için beden, zihin ve ruhun bir bütün olduğunu ve birbirleriyle etkileşim içinde olduklarını kavramak gerekir. Tedaviye bu bütünlük içinde yaklaşırsanız ancak kişiyi tekrar sağlığına kavuşturabilirsiniz. İşte biz TAMAMLAYICI TIP İLE REGÜLASYON TIBBI’nda sağlık ve hastalığı bütünlük içinde değerlendiriyor ve sorunlara da bu temelde yaklaşıyoruz.

Tamamlayıcı tıpta, bedene tek tek organların toplamından oluşan bir organizma olarak bakılmaz. Çünkü bütünlük ve regülasyon yaklaşımında organların tek tek sorunsuz olmasının yanı sıra birbiriyle olan ilişkisi, bedenin enerjisi, kişinin psikolojik ve toplumsal durumu da önemlidir. Bu yüzden bu yaklaşımın temelinde ana ekseni oluşturan bağ dokusu ve vejetatif sinir sisteminin gerçek işlevselliği bütünlük içinde değerlendirilir ve tanı bu bağlamda konulup tedavi gerçekleştirilir.

Hastalığın temelinde “bağ dokusunda yerleşmiş olan ve beden tarafından atılmayan toksinler” gibi öncelikle biriken yıkım ürünleri vardır. Kişinin rahatsızlığı her ne olursa olsun bedenden bu toksinler uzaklaştırılamıyor ve bedenin sahip olması gereken regülasyonu sağlanmıyorsa, bir adım sonrasında organlarda ve dokularda fonksiyonel düzensizlikler ve daha sonra da kronik hastalıklar yerleşecek ve organlarda yapısal hasarlar oluşacaktır.  

Bedenimizdeki gerçek regülasyonun biyolojik temelini vejetatif, diğer bir adıyla otonom sinir sistemi oluşturmaktadır. Stres durumunda vejetatif sinirin önemli bir tarafı olan sempatik sinir gereğinden daha aktif hale gelir ve beyin sinirlerinden olan ‘vagus’ çalışmaz olur. Bu durumda kişi gelen her uyarıya karşı savunmasızdır. Bu nedenle gerçekten kalıcı şifa sağlamak için hedef, vejetatif sinir sistemini düzenlemek olmalıdır. Vejetatif sinir sistemini yeniden düzenleyecek ve işlevselliğini tekrardan kazandıracak en etkin tedavi metodu nöralterapidir. 

Nöralterapi ile vejetatif (otonom) sinir sisteminin dengesini yeniden kurmak mümkün olabilmektedir. Sağlıklı bir bedende ve hâlâ çalışabilir durumdaki bir temel sistemde bedenin kendi içinde olması gereken düzenleme programını geri yüklemek için nöralterapi ile birkaç küçük uyarı gerekmektedir. Bedenin bozulan regülasyonu hangi segment, organ veya dokudaysa o organının kanlanmasını artırmak; o bölgede birikmiş olan yıkım ürünlerini uzaklaştırmak; o bölgenin veya organın kendini toparlaması anlamına gelmektedir. Tüm bunları gerçekleştirmek için bedenimizde bulunan 500.000 km uzunluğundaki vejetatif sinir sistemi sayesinde programı yeniden yüklemek ve işleyişi düzenlemek mümkündür.

Burada nöralterapiyi temel alarak bağ dokusunun temizlenmesi ve regülasyonu için diğer uyarı tedavilerinin de devreye girmesi söz konusudur. Nöro-vejetatif matriks tedavi regülasyonu uygulandığında beden “kendi kendini iyileştirmek” üzere teşvik edilir ve böylece regülasyon düzensizliğine neden olan engel veya tıkanıklıklar ortadan kaldırılır.

Bu bütüncül yaklaşım, aynı zamanda bir sağlık güçlendirilmesidir. Burada asıl amaç, hastalıkla mücadeleden çok insanın sürekli sağlıklı kalması ve hastalanmaması için bedeni desteklemektir.

Hastalıklar birden bire ortaya çıkmaz. Çoğuz kez altta yatan pek çok küçük olumsuz uyarı ve başlangıçta sizi zorlamayan ya da farkında olmadığınız toksin yükünden kaynaklanmaktadır.

KLİNİĞİMİZDE UYGULADIĞIMIZ TEDAVİ ŞEKİLLERİ VE BAŞLICA METOTLAR

Tedavide başarılı olmanın yolu, tanının doğru olmasından geçer. Kliniğimizde tamamlayıcı tıp konusunda en kapsamlı tanı ve tarama sistemi mevcuttur.  Tamamlayıcı tıbbın bilimsel olarak kabul edilen tüm uygulamaları bizzat benim (Hüseyin Nazlıkul) tarafımdan ve benim denetimimde ekibim tarafından gerçekleştirilir. Ana yaklaşımımızı gerçek anlamda bütüncül tıbbi koruyucu hekimlik uygulamaları oluşturur. Söz konusu uygulamaların çoğunun tıbba kazandırılması konusunda gösterdiğim büyük emekler ve bu uygulamaların yaygınlaşması için yurtiçinde ve yurtdışında verdiğim eğitimler haklı gururumdur.

Tedavilerimizin temelinde sağlıklı olmanız ve sağlığınızın korunması vardır. Rahatsızlık her ne olursa olsun tedaviler tek bir organa yönelik olmaktan çok bütün beden göz önünde bulundurularak yapılır. Bu yaklaşım ile bu alanda Türkiye’de tek olduğumuzu gururla söyleyebilirim.

Kronikleşmiş ve dejenerasyona uğramış organ ve yerlere yönelik yapılacak tedaviler hastanın şikâyetlerinde bir azalmaya neden olsa da sorunu kökten çözmemektedir. Bu nedenle de yapılan tedavilerin sonuçları ancak uzun süreler gözlemlenerek alınabilir. Bu açıdan nörovejetatif sinir sisteminin regülâsyonu ve bağ dokusunun temizlenmesi doğru bir şekilde yapılmadan kronik rahatsızlıklarda insanları yeniden sağlıklarına kavuşturmak pek mümkün olmamaktadır.  Bunun için araştırma ve (konvansiyonel tıbbi bilgi ve prosedürleri içeren) farklı tedavi yöntemlerinin kullanılması da gerekebilir.

Hiçbir hasta diğeriyle aynı olmadığı gibi rahatsızlıklar da benzer olsa da ortaya çıkış şekilleri farklıdır. Bunun için de biz kliniğimizde bir semptom ve hastalıkla uğraşmaktan çok kişinin tam ve kalıcı sağlığı için bütüncül bir yaklaşım sergiliyoruz.

Ana ilkemiz sizin sağlıklı kalmanız ve regüle olmuş bir beden ile yaşamınızı idame ettirmenizdir. Kliniğimizde tüm rahatsızlıkların tedavisine temel yaklaşımımızı şu sırayla özetleyebiliriz:

Bunun için de ilk geldiğinizde kapsamlı bir anamnez ve fizik muayeneden sonra, belli ölçümler yaparak bedeninizin gerçek işlevselliği ve regülasyonu hakkında fikir sahibi olmaya çalışıyoruz. Tanı araçları ile tanımlamış olduğunuz rahatsızlıklar çerçevesinde pek çok değerlendirme içinde oluyoruz: