Bağışıklık sistemini güçlendirmek için yapılması gerekenler

Günümüzde biz besinleri tüketene kadar doğanın sağladığı besleyici maddelerinin çok büyük bir kısmı yok olur. Çok taze ve canlı görünen gıdalar fazlaca toksik yükle bize sunulur. Yediğimiz bu besinler kalori değerlerini kaybetmemiş olsalar da vitamin, mineral, eser elementler açısından fakir hale geldiklerinden dolayı bağışıklık sistemimizi gittikçe daha çok baskılar. Bedenimizin maruz kaldığı bu toksik yüklenmeyle bağışıklık sistemimiz her geçen gün biraz daha zayıflamakta ve bizi dışarıdan ve içeriden gelen saldırılar karşısında savunamaz hale getirmektedir.

Bundan 20-30 yıl önce çoğumuz bahçemizde veya tarlamızda yetiştirdiğimiz ürünleri tüketiyorduk. Tükettiğimiz besinler mevsiminde yetişen ürünlerdi. Ne yirmi günde kesilecek hale gelen tavuk, ne birkaç günde büyüyen salatalık, ne çabuk kızaran domates ne de sanki her zaman yaşamımızda varmış gibi diye düşündüğümüz hazır gıdalar tüketiyorduk.

ÜRKÜTÜCÜ

Son yirmi yılda beslenmemizde görülen değişimler son derece ürkütücüdür. Bugün 20 yaşlarında olan ve şehirde yaşayanların çoğu meyvelerin ve sebzelerin hangi mevsimde yetiştiklerini ve besinlerin mevsimsel olarak olgunlaşmalarını bilmemektedir. Bunlara birkaç örnek vermek isterim. 20 yıl önce daha fazla meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketiyorduk. Fast food tüketimi bu kadar yaygın değildi. Bugün soframıza gelen işlenmiş ve paketlenmiş olarak bize sunulan besinlerin yarısı 10 yıl önce mevcut değildi. 10 yıl önce bugün bir saldırı gibi karşımızda duran ve çılgınca büyüyen kaç tane kocaman alışveriş merkezi vardı? 10 yıl önce tükettiğiniz besinlerin ne kadarını süpermarketlerden alıyorduk? Gelişmiş ülkelerde bu konuları araştıran bilim adamları 10-15 yıl sonra süpermarketlerde paketlenmiş olarak satılacak besinlerin yaklaşık %80’inin günümüzde piyasada olmayan gıdalar olacağını öngörmekteler. Genetik oynamalar, tohumlardaki değişiklikler, kullanılan ilaçların fazlalığı ve diğer birçok faktörden dolayı bu gidişin baş döndürücü bir şekilde ilerlediği gözlenmektedir. Piyasadaki besin mamullerinin çeşitlilikleri her geç gün artmakta ve daha önce ismini bile bilmediğimiz gıdalar soframızda yer almaktadır. Bu çılgınlık TV ve basın tarafından sürekli körüklenmektedir.

Bugün evimizde TV’yi açtığımızda gıda sanayisinin reklamlarıyla karşılaşıyoruz. Özellikle son derece sağlıksız olan şekerleme, çerez, karbonatlı içecekler, kola, limonata, yağlı yiyecekler, süt ve süt ürünleri ve besin değeri taşımayan ancak hem aşırı kalori içeren hem de toksin yükü fazla olan ürünler bize bir gereklilikmiş gibi lanse ediliyor. Son derece sağlıklı bir sebze olan taze patates tüketmek yerine işlenmiş patates tüketir hale getirildik.

Önerim;

Bundan korunmanın en iyi yolu pahalı gibi görünen ancak sağlık hesabımızda birikim yapmamız ve bağışıklık sistemimizin güçlenmesi için organik ve ekolojik beslenmeye ağırlık vermektir

Bağışıklık sistemini diğer adıyla immün sistemi güçlendirmek için yapmanız gerekenler:

-Gülün ve mutlu olun.

-Stresten uzak durun.

-Temiz havaya çıkmayı ve yürümeyi ihmal etmeyin.

-Kaliteli uykuya önem verin.

-Dönüşümlü soğuk ve sıcak banyolar yapın.

-Fazla kilolarınızdan kurtulun.

-Tüketeceğiniz yağ miktarını sınırlı tutun ve doğru yağı tüketin.

-İhtiyacınız olan günlük proteini almayı ihmal etmeyin.

-Bağırsaklarınızın sağlıklı çalışması için lifli gıdalara ağırlık verin.

-Günlük antioksidan alın.

-Günlük taze sebze ve meyve tüketmeyi alışkanlık haline getirin.

-Günlük çinko alımına dikkat edin.

-Mevsim değişimlerinde sıcak ve soğuk dönüşümlü duş alın.

-Günlük yeterli miktarda su için.

-Zararlı maddelerden uzak durun.

-Alkol kullanımını azaltın.

-Sigarayı bırakın.

-Bitkisel çaylar için.

-Kuru üzümü çekirdekleriyle yiyin.

-Elektromanyetik ortamlardan uzak durun.

-Uyumadan önce telkinlerle rahatlamaya çalışın.

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com

Bu konu hakkında daha geniş bilgiye sahip olmak isterseniz Hayatı Keşfet, Neden yanlış Yaşıyoruz ve Duygusal Beyin Bağırsak kitaplarımdan faydalanabilirsiniz.