ODA TV YAZILAR Gut hastaları bu besinlerden uzak durmalı Hüseyin Nazlıkul yazdı... Gut bir pürin metabolizması bozukluğu hastalığıdır. Ürik asit, pürin metabolizmasının son ürünüdür. Gut hastalarında pürin metabolizması bozuk olduğu için bu kişiler pürinden zengin olan besin maddelerinden uzak durmak zorundadırlar. Pürin içermeyen başlıca besinler süt, yumurta, pirinç, makarna, patates, tahıl ürünleri ve yağdır. Pürin yönünden zengin olan besinlerin başlıcaları ise şunlardır: Et, sakatat, hamsi, çaça balığı, beyaz etli hayvanların derileri, sucuk ve benzeri besinler. Ayrıca baklagiller ve lahana da pürin açısından çok zengin olan gıdalardandır. Bu besinlerden uzak durmak sağlığımız için son derece önemlidir. Bu nedenle öğünlerdeki besinlerin pürin yönünden fakir olmasına özen gösterilmelidir. SAĞLIKLI YAŞAM SÜRMELERİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ... Gut hastalarının pürin ihtiva eden yiyecek ve içeceklerden ve özellikle alkolden kesinlikle uzak durmaları gerekmektedir. Alkol, gut hastalarının kesinlikle sakınmaları gereken maddelerden biridir. Çünkü alkol karaciğer üzerine olan etkisiyle pürinin parçalanmasını hızlandırırken, böbreklerden atılmasını sınırlar. Bu durum ürik asit kristallerinin vücutta birikmesine neden olur. Bu açıdan gut hastalarının alkolden uzak durmaları sağlıklı bir yaşam sürmeleri için çok önemlidir. Gut hastalarının, böbrek fonksiyonlarını daha aktif hale getirmek için, günde en az 3 litre su içmeleri gerekmektedir. Yüksek kalorili; kola, limonata ve diğer içeceklerden ise uzak durulmalıdır. Alkolsüz bira alkollü bira ile kıyaslandığında, aynı miktarda pürin bulunmaktadır. Bunun için biradan da sakınılmalıdır. İçecek olarak sade su, soda, tatlandırılmamış bitkisel çaylar, sebze ve meyve çayları tüketilmelidir. Kahve ve çay yasak değildir. Ayrıca kahve ve çayda bulunan pürin, ürik aside dönüştürülmeden atıldığı için, depolanma riski bulunmamaktadır. Bu durum kakao için de geçerlidir. Gut hastalığında beslenmenin düzenlenmesi, bağırsak florasının düzenlenmesi, nöralterapi, manyetik alan tedavisi gibi çoklu yaklaşımlarla atakların tekrarlaması kontrol altına alınabilir, eklem harabiyetinin ortaya çıkması önlenebilir, böbreğin işlevi desteklenebilir. Hüseyin Nazlıkul Odatv.com