Katı Perhiz Rejimi (Fasting)

Bu yöntem hem çok etkilidir hem de diğer yöntemlere oranla daha ekonomiktir. Bu yöntemin en zor tarafı ise nispeten uzun sürmesi ve kişinin iradesini kullanarak uygulanmasıdır. Özellikle kendilerine detoksifikasyon uygulayacak olan kişilerin aşırı derecede drog bağımlısı olması (aşırı tütün, alkol, ilaç vb.) ve günlük düzenli gıda alma alışkanlıklarının olmaması durumunda uygulamaya başlamadan önce profesyonel yardım almaları gerekmektedir. Diğer taraftan hipotiroidi ve hipoglisemisi olanlarla, operasyon sonrası nekahet dönemi geçirenler ve kanser gibi hastalıkları olanların, böyle uygulamalara profesyonel yardım almadan başlamaları kesinlikle çok sakıncalıdır.

Bu arada unutmadan belirtmek gerekir ki, detoksifikasyona başladıktan bir müddet sonra ki bu da bedendeki toksinlerin azlık ve/veya çokluğuyla ilişkilidir, bazı disfonksiyonlar oluşabilir. Bedende biriken toksinler derin dokularda yani hücrelerde bulunurlar. Toksinlerinden kurtulmaya çalışan organizmada, toksinler önce hücre içi ve hücre dışı sıvılardan kan dolaşımına geçer. Sürekli olmayan bu işlem gerçekleşmeye başladığı zaman bedende düşkünlük hali, bitkinlik ve yorgunluk görülür. Toksinlerin kanda yoğunlaştığı bu dönemlerde görülebilecek belirtiler ise baş ağrıları, ağızda pas oluşması ve lezzet kaybı, deride bazı geçici döküntüler, hafif mide bulantıları, ishal ve hafif depresyon hali gibi hoş olmayan değişikliklerdir. Bu durum zamanla giderek azalır ve toksinlerden arındıkça ortadan kaybolur.

Diğer taraftan bu rejim yönteminin hastalık dönemlerinde de uygulanması tavsiye edilmektedir. Özellikle akut kalınbağırsak düzensizliklerinde, alerjilerde ve solunum sistemi hastalıklarında tedaviye yardımcı çok etkili bir yöntemdir. Öte yandan kronik dejeneratif hastalıklarda bu yöntemden daha az yararlanıldığı gözlenmiştir. Sindirim sistemini rahatlattığımız zaman bu rejim zaten toksinlerden kurtulmak için çaba sarf eden organizmayı rahatlatır ve organizma kendini daha kısa sürede arındırır. Belirli aralıklarla yapılan katı perhiz rejimiyle beden sadece sağlığını kazanmakla kalmaz, aynı zamanda sindirim organlarının dinlendirilmesi nedeniyle sağlıklı yaşlanma, daha dinç kalma, daha uzun yaşama gibi sağlıklı yaşamın birçok öğesi de yerine getirilmiş olur.

Bu rejim sırasında;

• Bedenin toksinlerden kurtulma süreci hızlanırken toksin alımı en aza indirileceğinden bedendeki toksin düzeyi giderek azalır.

• Sindirim için gerekli olan enerji sarfiyatı çok aza indirgendiğinden bu enerji bağışıklık sisteminin güçlenmesinde, bedendeki hücrelerin yenilenmesinde ve boşaltım sisteminin hızlanmasında kullanılır.

• Sindirim sisteminin rahatlamasından dolayı gıdalara karşı gelişen alerjik ve iltihaplı tepkiler oluşmaz.

• Serum yağlarının azalmasından dolayı kan incelerek, oksijen taşıma kapasitesi artar ve kanın şekilli elemanları daha rahat hareket eder.

• Yağlarda biriken pestisit (tarım ilaçları) ve droglar süratle vücuttan atılır.

Uygulanan bu rejim sayesinde hastalıklardan kurtularak, karaciğer ve kalınbağırsak temizlenir, fazla su ve artıklar dışarı atılır, gözler berraklaşır, dil ve nefes temizlenir.

Uygulama süresine göre değişmek üzere, 3 günlük rejim vücuttan toksinlerin atılmasına ve kanın temizlenmesine, 5 günlük rejim bağışıklık sisteminin güçlenmeye başlamasına yardım eder. 10 günlük rejim ise dejeneratif hastalıkların kontrolünden birçok hastalığın iyileşmesine kadar çeşitli problemlerden arınmak ve kimyasal solüsyonlardan kurtulmak için uygulanacak en iyi yöntemdir. Bu rejimi yaparken mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Öncelikle bu rejim hiçbir zaman sadece suyla yapılmaz. Çünkü sadece suyla yapılan rejimde, toksinlerin bir anda kana geçmesi nedeniyle aşırı baş ağrısı gibi çeşitli kötü tablolar oluşabilir. Bunun yerine taze meyve veya sebze sularıyla yapılacak bir rejim, daha çok vitamin alımını sağlayacağı için toksinlerden daha hızlı kurtulmaya yardımcı olur.

Dr. Hüseyin NAZLIKUL,  M.D.,  PhD.
IFMANT = Uluslararası Nöralterapi Federasyonu Başkanı
Bilimsel Nöralterapi Regülasyon Derneği Başkanı