Probiyotiklerin faydaları

• Probiyotikler, bağırsak mukozasının bariyer fonksiyonunu güçlendirerek doğal korumayı sağlar.
• Bağırsak mukozasına yabancı bakterilerin yapışmasını azaltarak bağışık­lık sistemini destekler.
• Hastalık yapan mikroorganizmaların üremesine engel olur.
• Hastalıklara karşı vücut direncinin artmasını sağlar.
• İshalin, alerjinin önlenmesi ve iyileştirilmesine katkıda bulunur.
• Sindirimin normal işleyişine destek olur.
• Bağırsak hareketlerini güçlendirir ve kabızlığı önler.
• Vitaminlerin sentezinde ve emiliminde rol oynar.
• Serum glikoz ve kolesterol düzeyini azaltır.
• Ağız ve diş sağlığında koruyucudur.

• Besin alerjilerini ve egzamayı önler.
• Vitaminlerin (K vitamini, biyotin, B12, niasin vb.) sentezine yardımcı olur.
• Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesine engel olur.
• Kronik enflamatuar (iltihabi) hastalıkların oluşumunu engeller.
• Kanser oluşumu riskini azaltır.
• Romatizmal hastalıkların oluşumunu engeller.
• Yaşlanmayı yavaşlatır.
• Duygu durumu üzerinde etkilidir, depresyonu azaltır.
• Otizm bulgularını hafifletir.
• Böbrek taşlarının (okzalat) oluşumunu azaltır.

Sağlığımızı iyileştirmek, geliştirmek için probiyotik ve prebiyotiklere beslen­memizde yer vermeliyiz. Eczanelerde hazır formlarını bulabileceğimiz gibi doğal kaynakları tüketmeye de özen göstermeliyiz.

Soğan, pırasa, sarımsak, yerelması, muz, hindiba otu, kuşkonmaz ve bezelye başta olmak üzere sebzelerin, tam tahıl ürünlerinin ve kuru baklagillerin prebiyotik kaynağı olduğunu unutmamalı ve bu gıdalara günlük beslenmemizde yer vermeliyiz.
Probiyotiklerin besinsel kaynakla­rı ise probiyotik bakterilerin kullanıldığı fermente yoğurtlar, peynir, turşu, ekmek, kımız, boza, sirke, tarhana ve kefirdir.
Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul
Odatv.com