ODA TV YAZILAR

Mevsim geçişlerinde sağlığımızı nasıl koruyabiliriz

Hüseyin Nazlıkul yazdı...

Vücuda giren yabancı maddelerin etkisizleştirilmesi, dışarıya atılması veya yok edilmesi görevini üslenen bağışıklık sistemi; insan vücudunu çevresinde bulunan virüs, bakteri, mantar ve parazit gibi mikroplara karşı korur. Sisteminin görevi öncelikle mikropların vücuda girmelerini ve yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir.

LENF BEZLERİ MİKROPLARI DURDURUR

Tıpta immün denilen "bağışıklık" timus bezi, kemik iliği, dalak ve lenf düğümlerinden oluşan bir sistemdir. Bağışıklık sisteminin askerleri olarak düşünebileceğimiz hücreler buralarda üretilir ve nerede ihtiyaç varsa o bölgeye kan yoluyla dağıtılır. Bu hücreler, insan bedeninde yabancı maddelere ve mikroplara karşı durmaksızın sürdürülen savunmanın en önemli unsurlarıdır.

Boyun, koltuk altı, kasıklar, göğüs ve karın boşluğunda çok sayıda lenf düğümü mevcuttur. Başlıca görevleri mikropların vücuda yayılımlarını engellemek ya da geciktirmektir. Bu mücadele sırasında lenf bezeleri şişerek özellikle boyunda elle ya da gözle fark edilebilecek boyutlara ulaşabilir.

Bağışıklık sisteminde yer alan hücrelerin bir kısmı doğrudan mikropları yok edebilecek donanımlara sahiptir. Diğer kısmı ise kan dolaşımına "antikor" denilen sıvısal maddeler salgılayarak mikropların ölmelerini sağlar. Hücresel ve sıvısal bağışıklık sistemlerinin bir arada görev yapması canlının varlığını sürdürmesini sağlar.

Bir mikrop türü vücuda girip hastalık oluşturduktan sonra o mikrop tanınmış olur ve mikroba karşı bir bağışıklık gelişir. Bir kez daha aynı mikroorganizma ile karşılaştığında immün sistem bu mikrobu tanıdığı için artık hazırdır, hastalığı oluşmadan onu yok eder. Bu bağışıklık bazı mikroplar için ömür boyu kalıcıdır, bazı mikroplara karşı ise bir süre içinde etkinliğini kaybeder.

GRİP, NEZLE GİBİ SALGIN HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN HANGİ ÖNLEMLER ALINMALIDIR

Grip ve nezleye sebep olan virüs denilen mikroplar çok yaygındır ve çok çabuk bulaşır. Özellikle risk gurubunda bulunan kişiler için tehlikelidir. Bebekler, 65 yaşın üzerinde olan kişiler, astım, kronik akciğer hastaları, kalp ve böbrek hastalıkları olanlar ve bağışıklık sistemini zayıflatan, ilaç kullanan hastalar risk gurubundadır. İlk yapılacak şey gripli kişilerden uzak durmak, öksüren ve aksıranların bulunduğu kalabalık yerlere gitmemek ve bulunmamaktır. Bazen mikroplar burun ve boğazımıza ellerimizden bulaştığı için ellerimizi sık sık yıkamak faydalıdır. Hastalıktan korunmanın yolu vücut direnci ve bağışıklık sisteminin en iyi durumda olmasıdır. İyi beslenmek, dinlenmek, stresten uzak durmak ve sigara içmemek önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendiren doğal bağışıklık artırıcıları özellikle salgın dönemlerinde kullanmak çok yararlıdır.

SAĞLIKLI BİR BEDEN İÇİN ALMANIZ GEREKENLER: EKİNEZYA, ÇİNKO, MÜRVER, PROPOLİS VE C VİTAMİNİ...

Ekinezya, Çinko, Mürver, Propolis gibi doğal besin takviyelerinin antioksidan özellikleri bağışıklık hücrelerini serbest radikallerin zararından korur. Ayrıca kalp-damar hastalıkları, kanser ve katarağa karşı koruyuculuk sağladığı bilinmektedir.

Antioksidan özelliği ile hücreleri zarar görmekten koruyan C vitamininin yetersizliğinde bağışıklık sistemleri bozulmaktadır. Ayrıca C vitamini sigaranın akciğerlerdeki lenfositlere vereceği zararı önlemeye yardımcıdır. Bu tür doğal besin takviyelerinin mineral içerikler ile bağışıklığı güçlü tutmada önemli rolü vardır. Vücutta enfeksiyon olduğu zaman bağışıklık hücrelerinin çoğalması ve hücreleri harekete geçiren kimyasal maddelerin salgılanması için minerallere özellikle de çinko, demir, bakır, ve selenyuma ihtiyaç duyulur.

Mineraller olmadan vitaminler görev yapamazlar. Mineraller kemik, diş, yumuşak doku, kas, kan ve sinir hücrelerinin yapısında bulunur. Hormon üretimi, sinirlerden mesaj iletimi gibi birçok biyolojik reaksiyonu hızlandırıcı rol oynarlar. Kalsiyum, iyot, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, selenyum, sodyum ve çinko en önemlileridir.

GERGİNLİK, STRES VE BAĞIŞIKLI SİSTEMİ ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDİR

Fazla yorgunluk, stres, uykusuzluk ve travmalar vücutta protein yıkımına ve direncin azalmasına neden olur. Bazı ilaç tedavileri, mevsimsel, hormonal değişiklikler bağışıklık sistemini zayıflatan faktörlerdir. Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla hazır bekleyen mikroplar vücutta hastalık yapmak için harekete geçer. Uyku sırasında vücudumuz ve beynimiz dinlenirken bağışıklık sistemi işgalci organizmalara karşı hazırlık yapar. Aşırı stres, aşırı yorgunluk ve uykusuzluk durumunda organlar iyi dinlenmediği için bağışıklık sistemi bozulabilir.

BESLENME ALIŞKANLIĞININ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR

Beslenme vücudun direncini etkiler. Protein, enerji bakımından yetersiz ve kötü beslenildiğinde bağışıklık sisteminde görevli yapıların vücudumuzu savunma gücü zayıflar. Beslenme yetersizliği özellikle çocuklukta hastalıklara yakalanma ve ölümde büyük rol oynar. Yetersiz beslenme; enfeksiyonlara ve bunların zararlı yan etkilerinin oluşmasına zemin hazırlar. Dünyada her yıl 6 milyon çocuğun yetersiz beslenmeye bağlı bağışıklık sisteminin zayıflaması ve bundan kaynaklanan enfeksiyonlar yüzünden öldüğü bildirilmektedir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için yeterli protein almaya, biyolojik değeri yüksek süt ve süt ürünleri, yumurta gibi proteinler tüketilmeye dikkat edilmelidir. Ayrıca bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin organizmadaki hareketlerini sürdürebilmeleri için günde en azından 2-3 litre su içilmesinde fayda vardır. Bununla birlikte omega 3 yağ asitleri adı verilen ve balıkta bolca bulunan yağ asitleri, proteinli gıdalardan alınan arginin amino asidi, bağışıklık sistemi için önemli besin kaynaklarıdır. Tüm dünyada ekinezya, çinko, mürver, propolis, vitamin ve mineral bileşimleri değişik hastalıkların tedavi protokollerine ek olarak günlük beslenmeyi desteklemek ve hastalıklardan korunmada kullanılmaktadır.

Bağışıklık sistemi hakkında daha geniş ve bilgi isterseniz; Hayatı Keşfet, Detoksu Keşfet, Neden Yanlış Yaşıyoruz, Duygusal Beyin Bağırsak, Güzel Mutlu Sağlıklı ve 100 Yıl Yaşamak Mümkün adlı kitaplarımdan faydalanabilirsiniz.

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com