ODA TV YAZILAR Günümüz şişmanlığının temel sebebi işte bu Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı... Modernleşen, hızlanan ve teknolojinin gittikçe geliştiği yaşamımızda, hareketsizleşen tek bir şey var o da; insan! Temel fizik kanunu şudur: “Enerji hiçbir zaman kaybolmaz.” Enerji dinamik bir dönüşüm içindedir. Rüzgarın enerjisi elektriğe; suyun hareket enerjisi güce ve kullanılamayan enerji de maddeye dönüşür. Amacım sizi çok fazla fizik, kimya kuralları ile yormak değil; demek istediğim şu ki yemeklerle aldığımız fazla (ihtiyacımızın üzerindeki) enerji (kalori) harcanamadığı zaman yağa (maddeye) dönüşür. İşte günümüz şişmanlığının temel sebebi budur! HANGİ CÜMLELERİ KURMAYA BAŞLIYORUZ... Bu söylediklerim daha çok büyük ve modern şehir yaşamları için geçerlİ olmakla beraber şişmanlık ve kilo ile verilen savaş daha çok büyük şehir insanının sorunudur. İstanbul gibi bir şehirde; sabah erkenden kalkıyor ve iş yerlerimizin kapısına kadar arabalarımızla gidiyoruz. Ya masa başı işlerimiz var ve sandalye üzerinde günümüzü geçiriyoruz ya da gideceğimiz yerlere yine kapımıza kadar gelen arabalarımızla ulaşıyoruz. Akşam eve dönüş saatleri geldiğinde de yine arabalarımıza biniyoruz ve asansöre en yakın yere park edip evimizin kapısına kadar asansörle çıkıyoruz. Böyle geçen günlerin ardından muhtemelen günümüzü geç saatlerde yenen bol kalorili yemeklerle sonlandırıyoruz. Yaşam şekilleri, koşullar, alışkanlıklar, tercihler, zorunluluklar gibi her madde ayrı birer tartışma konusudur. Şöyle bir gerçek var ki eğer yaşamsal fonksiyonlarımızın devamı için gerekli olan bazal enerjimizin ve harcadığımız enerjinin üzerinde kalori alırsak, yaşlanmamıza paralel olarak da kilo alırız. Ve şu cümleleri kurmaya başlarız: ‘’Ben eskiden de bu kadar hatta daha çok yerdim ama kilo olmazdım” ya da “Hayatımda değişen bir şey yok ama kilo alıyorum.” Kilo almak ve şişmanlık çok geniş, içinde psikolojinin ve duyguların en çok yer aldığı konudur. Şişmanlık konusunun içerisinde daha sonraki yazılarımda anlatacağım modern tıp tarafından göz ardı edilen; besin duyarlılığı, bağırsak flora bozukluğu, bağırsak mantarları, ağır metal yükleri gibi pek çok etken de vardır. HAREKET EDİN! Ben bu yazıda sadece temel fiziksel bir kanun uzantısında ve bir hekim olarak en yalın şekilde şunun altını çizmek istiyorum. Hareket edin! Sağlıklı bir yaşam için temel ihtiyaçlarımız var: Bunlar sağlıklı ve dengeli beslenmek, bol su tüketmek, sağlıklı uyumak ve düzenli olarak egzersiz yapmak. Haftada en az üç gün düzenli egzersiz yapmayı öneriyoruz. Herkesin spor salonuna ya da yüzme havuzuna gitme imkanı olmayabilir. Ama herkesin yürüyüş yapma imkanı olduğunu düşünüyorum. Günde en az yarım saat yürüyüş yapmaktan bahsediyorum. Ancak spor kıyafetlerle sağlıklı yaşam hedefiyle yapılan yürüyüşten bahsediyorum. Bu yürüyüşün haftanın her günü yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü herkesin özverili ve koşuşturma dolu yaşamı içinde kendine ayıracağı en az yarım saati olması gerektiğine inanıyor ve öneriyorum. Eğer bunu da yapamıyorsanız, hiç değilse araba bağımlı yaşamdan kurtulmaya çalışın. Arabanızı iş yerinize biraz uzak bir yere park edin ya da otobüsten bir durak önce inin, otoparkta uzak bir yere bırakın, gün içi işlerinize yürüyerek gitmeye çalışın… Oturduğumuz yerden, istediğimiz kadar yiyerek sağlıklı olamayız… Bir sonraki yazımda "sağlıklı beslenme ve buna dair öneriler" konusuna değineceğim. Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul Odatv.com