BLOG Vitaminler Vitaminler, yağda ve suda eriyen olmak üzere iki gruba ayrılır. A, D, E ve K vitaminleri, yağda eriyen vitaminlerdir, sentezleri için kolesterol gerekir, yağ dokusunda depolanabilir ve ihtiyaç anında salınırlar. Bu vitaminlerin yemeklerden sonra alınması, emilimlerini artırır. Suda eriyen diğer vitaminlerin ise depolanma özellikleri yoktur. A Vitamini Yağda eriyen bir vitamindir. Bağışıklık sisteminin aşırı aktivitesini ve enflamasyonu engeller. Göz sağlığı için gereklidir. Antioksidan özellik gösterir. Beta karotenin romatoid artrit gibi hastalarda progresyonu yavaşlattığı gösterilen çalışmalar mevcuttur. Bunun dışında besinden alınan A vitamininin kalp hastalıklarında da koruyucu etkinliği gösterilmiştir. En iyi kaynakları; balık, karaciğer, yumurta sarısı, rafine edilmemiş bitkisel sıvıyağ, tatlı patates, sarı ve yeşil yapraklı (havuç, kayısı, portakal, kavun, ıspanak, maydanoz gibi) sebzelerdir. A vitamini kaynağı olan besinler yağ ile birlikte alındığında A vitaminin biyoyararlılığı artar. Yetersizliğinde; kansızlık, deri kuruluğu ve enfeksiyonlara yakalanma riskinde artış gibi sorunlar ortaya çıkar. Aşırı alındığında ise kemiklerde bozukluk, deride kalınlaşma, geçici sarılık, yüksek tansiyon ve büyüme geriliği gözlenebilir. D Vitamini Yağda eriyen bir vitamindir. Kalsiyumun kana geçmesi ve taşınmasında görev alır. D vitamini düzeyi birçok inflamatuar hastalık (romatolojik hastalıklar, inflamatuar bağırsak hastalığı, multipl skleroz) ile ilişkili bulunmuştur. Enflamasyonu önlemede önemlidir ve eflamasyona bağlı ağrıyı ciddi anlamda azaltmaktadır Kanser riskini azaltır. Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiye sahiptir. En iyi kaynağı; güneş ışığıdır. Çoğu güneş ışığı ile ciltte sentezlenmektedir. Temel olarak D vitamini; yağlı balıklar, tereyağı, yumurta sarısı, ısırgan otu, maydanoz, tatlı patates, mantar, karaciğer ve sığır eti. Kemik ve diş sağlığı için önemli olan kalsiyum ve fosforun etkili kullanılmasını sağlar. A ve C vitamini ile birlikte alındığında gribal enfeksiyonlarda etkilidir. Yetersizliğinde; iskelet ve kas sistemi etkilenir. Raşitizm, osteomalazi ve osteoporoz gibi hastalıklar ortaya çıkar. Aşırı alınması sonucunda kemik bozuklukları ortaya çıkar. E Vitamini Yağda eriyen bir vitamindir. Antioksidan özelliktedir. Kansere ve enfeksiyona karşı güçlü bir bağışıklık yanıtı verebilmek için gerekli temel besin öğelerinden biridir. Selenyum ile birlikte alındığında koruyucu etkisi artar. Doğal yiyeceklerle yeterli düzeyde alındığı için yetersizliğine rastlanmaz. Fakat yetersizlik durumunda kırmızı kan hücrelerinin dayanıklılığı azalır, sinir ve kas sisteminde yetersizlikler görülür. E vitamini LDL kolesterolünün oksidasyonunu önleyerek kalp hastalıkları riskini azaltır. A vitamininin aktivasyonunu artırır. Çok fazla alkol tüketenlerde, doğum kontrol hapı kullananlarda ve yeterli miktarda oksijen almayanlarda E vitamini eksikliği görülür. En iyi kaynakları; yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler (fındık, ceviz) ve bunlardan elde edilen yağlar, tahıl taneleri ve kuru baklagillerdir. Çok fazla alındığında toksik etki gösterir. Bazı hormonların yapısını bozar, kanamalara yol açar. K Vitamini Yağda eriyen bir vitamindir. Kanın pıhtılaşmasında rol alır. En iyi kaynakları; ıspanak, pırasa gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, et, tavuk, balık ve süttür. Koyu yeşil yapraklı sebzeler K vitamini yetersizliğine karşı en iyi savunmadır. B1 Vitamini (Tiamin) Suda eriyen bir vitamindir. Vücutta fazla olması halinde vücuttan atılır, depolanmaz. Enerji metabolizmasında ve karbonhidratların enerjiye dönüştürülmesinde etkilidir. Sinir sistemi ve zihinsel faaliyetler üzerinde olumlu etkileri vardır. Pişirme sırasında besinlerdeki B vitamini kaybolur. Kafein ve alkol tüketimi B vitamini emilimini azaltır. Yetersizliğinde; iştahsızlık, yorgunluk, sinir ve sindirim sistemi bozuklukları, ödem, kalp büyümesi ve kalp yetmezliği belirtileri görülür. En iyi kaynakları; tahıllar (buğday, çavdar, arpa gibi) ve tahıllı besinler, kuru baklagiller, pirinç, kuruyemişler (ceviz, fındık), balık, sebze ve süttür. B2 Vitamini (Riboflavin) Suda eriyen bir vitamindir. Isıya, oksidasyona, aside dayanıklı fakat ışığa dayanıksızdır. Vücutta protein, yağ ve karbonhidrat metabolizması için yardımcı enzim görevini görür. Tarhananın güneşte kurutulması, sütün güneş ışığında kalması, yoğurdun suyunun dökülmesi ve yeşil sebzelerin kaynatılıp süzülmesiyle riboflavin kaybı olur. En iyi kaynakları; et, süt, yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinler, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerdir. Yetersizliğinde; kan damarları genişlemeye meyilli olur. Gözde yanma ve görme bozukluğu, ağız kenarlarında yaralar oluşur. Sinir sistemi bozuklukları ve kansızlık görülür. B3 Vitamini (Niasin) Suda eriyen bir vitamindir. Vücut ihtiyacı olan niasini, triptofan aminoasidini kullanarak üretebilir. Cinsiyet hormonlarının sentezlenmesinde etkilidir. Sağlıklı sinir ve beyin işlevi için gereklidir. Protein, yağ, karbonhidrat ve alkol metabolizması için enzim olarak kullanılır. Kolesterolün ve trigliseritlerin düşürülmesine yardımcı olur. Yiyeceklerin pişirme suyu dökülürse niasin kaybı olur. Aşırı niasin alımı, ürik asit dengesini bozarak gut hastalığına neden olabilir. En iyi kaynakları; balık, et ve et ürünleri, yumurta, kuru baklagiller, ceviz, hurma, incir ve kuru erik gibi meyvelerdir. Yetersizliğinde; sinir ve sindirim sistemi bozuklukları ve deride simetrik yaralar (pellegra) oluşur. C Vitamini Suda eriyen vitaminler arasındadır. Antioksidan bir vitamindir. Vitaminlerin içerisinde en dayanıksız olandır, çabuk okside olur. Sağlıklı diş, dişeti ve kemikler için gereklidir. Vücudun demir emilimine yardımcı olur. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini artırır. Vücudu enfeksiyonlardan ve bakterilerden korur. Kanser, katarakt ve kalp hastalığı riskini azaltır. Doku tamiri ve kolajen oluşumunda yer alır, yaraların kapanmasında etkilidir. Aminoasit, demir, kalsiyum ve folik asidin vücutta kullanılmasında etkilidir. Besinlerin pişirme suyu dökülürse sebzeler tuz ile ovulup sıkılırsa, kesme ve soyma işlemleri ile C vitamini kayıpları oluşur. En iyi kaynakları; maydanoz, asma yaprağı, yeşil biber, lahana, ıspanak, domates, taze fasulye, mandalina, portakal, greyfurt, şeftali, çilek gibi sebze ve meyvelerdir. Yetersizliğinde; büyümenin yavaşlaması, kansızlık, enfeksiyonlara karşı dirençte azalma, dişetlerinin şişmesi, kanaması, diş kaybı, halsizlik ve iştahsızlık görülür. Folik Asit Suda eriyen bir vitamindir. Bu nedenle yiyeceklerin içinde kaynatıldığı su atılırsa kayıplar oluşur. Vücudumuzun yapıtaşı olan aminoasitlerin birbirine dönüşmesini sağlar. Kan hücrelerinin yapılması ve çoğalmasında etkilidir. Bağışıklık sisteminde etkilidir. En iyi kaynakları; balık, yumurta, yeşil sebzeler, domates, yeşil mercimek, tam tahıllı besinler, ceviz içi ve portakaldır. Yetersizliğinde megaloblastik anemi gelişir. Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz. Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un diğer tedavi yöntemlerine buradan ulaşabilirsiniz. Dr. Hüseyin NAZLIKUL, M.D., PhD. IFMANT = Uluslararası Nöralterapi Federasyonu Başkanı Bilimsel Nöralterapi Regülasyon Derneği Başkanı