Açlık karşısında nasıl daha dayanıklı olunur?
Özelikle diyete başlandığı zaman tatlı gıdalara olağanüstü bir istek duyulur. Bu isteği bastırmak için öneriler:01-01-1970
- Açlık hissi duyar duymaz hemen bir şeyler atıştırmaya kalkmayın ve on dakika bekleyin. Belki bu süre içinde ortaya çıkan açlık duygusunun önüne geçmiş veya açlık duygusunu herhangi bir gıda almadan da azaltmış olacaksınız.
- Açlık hissettiğinizde öncelikle hemen bir bardak su için, mideniz dolduğunda doyma refleksi sayesinde açlık hissinizi azaltmış olacaksınız. Mide dolduğu için açlığı daha iyi tolere edebilirsiniz.
- Açlık hissettiğinizde büyükçe bir dilim limonun suyunu için. İçilen bir dilim limon suyu açlık hissini azaltacaktır.
- Büyük öğünler yerine daha sık aralıklarla az gıda yiyin. Doygunluk hissi beyinde kontrol edilen bir merkez sayesinde olmaktadır.
- Açlık hissinden uzak durmanın diğer bir yolu ise hareket halinde olmaktır. Sadece kalori kısıtlaması yapılan bir diyet uzun vadede başarılı olamaz. Bu sebeple kalorinin sınırlanmasının yanı sıra aynı zamanda egzersiz yapmak ve hareket halinde olmak o önemlidir. Hareketlilikle verilen kilolar kalıcı olarak verilmiş olur.
Besinleri doğru hazırlamak önemlidir!
Vitaminler genellikle sıcağa ve ışığa duyarlıdır. Suda eriyen vitaminler, mineraller ve oligoelementler de pişirme ya da yıkama suyu ile kolaylıkla atılabilir. Besin maddelerini doğru hazırlamanız içeresindeki besin maddelerinin büyük kısmını korumayı sağlar.
1. Yemekleri yemek vaktinden hemen önce hazırlayın.
2. Yiyecekleri akan su altında yıkayın.
3. Sebzeleri çok küçük doğramayın.
4. Sebzeleri kısa süre kapağı kapalı şekilde ve az su ile pişirin.
5. Sebzelerin pişirme suyunu tekrar kullanın (ıspanak hariç).
6. Pişirilmiş sebzelerin değerini ince doğranmış çiğ sebzelerle artırın.
7. Kızartmaların yağını kağıt havlu ile çektirin.
8. Patatesleri kabuğu ile pişirin.
9. Pirinç veya kinoayı sularının atılmasını gerektirmeyecek şekilde, iki katı kadar su ile pişirin (değerli mineraller içerir).
10. Et veya balığı yağsız olarak buharda pişirin, kızartmayın.
11. Yiyecekleri bol miktarda taze veya derin dondurulmuş bitkilerle tatlandırın, tuzu az kullanın.
Tuz tüketimini azaltın!
Günlük aldığımız yiyecek maddelerinin içindeki tuz, ihtiyacımızın 2/3’ünü karşılar. Şarküteri ürünleri, turşu ve peynir gibi yiyecekler aşırı tuz içermektedir. Yemeğin tadına bakmadan tuz koymak yanlıştır. Aşırı tuz vücutta su tutar ve vücudu şişirir. Aynı zamanda selülit oluşumuna da neden olur. Tuzsuz yiyemiyorsanız o zaman himalaya tuzu kullanın.
Kahvaltısız güne başlamayın!
Kahvaltının atlandığı bir beslenme şekli son derece yanlıştır. Sağlıklı bir beslenmede en çok kalori kahvaltı ile alınmalıdır. Hatta tek öğün konseptinde sadece kahvaltı yeterli olmaktadır. Öğle yemeği orta derecede kalori içermeli, akşam yemeği ise hafif olmalıdır. Bu konuda şöyle bir deyim bile vardır: ‘’Kahvaltını yalnız kendin ye, öğle yemeğini dostunla paylaş, akşam yemeğini düşmanına ver’’.
Dr. Hüseyin NAZLIKUL, M.D., PhD.
IFMANT = Uluslararası Nöralterapi Federasyonu Başkanı
Bilimsel Nöralterapi Regülasyon Derneği Başkanı