Bakır, çinko, demir, iyot… Minareller hakkında bilinmesi gerekenler

Bakır (Cu) Büyüme ve gelişme için çok önemli ve gereklidir. Kemik, kıkırdak, deriyi oluşturan...

Bakır (Cu)

  • Büyüme ve gelişme için çok önemli ve gereklidir.
  • Kemik, kıkırdak, deriyi oluşturan maddeler, saç ve kalp gibi birçok organ için gereklidir.
  • Bağışıklık sisteminde önemli rol alır.
  • Demirin depolanmasında ve kullanılmasında yardımcıdır.
  • Bakırın en çok bulunduğu besinler; buğday, badem, fındık, ceviz, bezelye, fasulye, kabuklu deniz ürünleri.
  • Yetersizliğinde; kansızlık oluşur. Tansiyon ve kolesterol yükselmesi gözlenir.
  • Aşırı alındığında toksik etki gösterir. Fazla posa ve çinko bakır emilimini azaltır.

Çinko (Zn)

  • Vücutta 70’ten fazla enzimin yapısında yer alan bir mineraldir.
  • Hücre çoğalması ile doku büyümesi ve yenilenmesini artırır. Büyüme için elzemdir.
  • Çinko bağışıklık sisteminin gelişmesinde ve yaraların iyileşmesinde etkilidir.
  • İnsülin hormonlarının depolanmasında ve salınımında etkilidir.
  • Çinkonun diğer önemli bir özelliği ise vitamin A’nın emilimini artırmasıdır.
  • Çinkonun en iyi kaynakları; deniz ürünleri, et, balık, süt, peynir, yumurta, yağlı tohumlar, kuru baklagiller ve tahıllardır.
  • Çinko eksikliğinde; koku-tat hissi kaybı, tırnaklarda incelme ve beyaz le­keler, akne, yorgunluk, gelişme bozukluğu, yara iyileşmesinde gecikme, saç dökül­mesi, cinsel gelişim bozukluğu, gece görme bozukluğu, sık sık tekrarlayan enfeksi­yonlar, kısırlık ve hafıza kaybı pek çok rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olur.
  • Aşırı çinko alındığında demir emilimi engellenir.

Demir (Fe)

  • Vücudumuzdaki demirin 2/3’ü kanda oksijen taşıyan hemoglobinin bile­şiminde bulunur.
  • Hayvansal besinlerle alınan demir bitkisel besinlerle alınan demire göre vücudumuzda daha fazla oranda emilir ve yararlılığı daha fazladır.
  • Demir bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde etkilidir. Enfeksiyonlara karşı koruyucudur.
  • Kansızlığın önlenmesinde görevlidir.
  • Yiyeceklerle alınan demir miktarının az olması, bağırsak parazitleri, çeşit­li nedenlerle vücuttan demir kaybedilmesi ve gereksinimin artması gibi durumlar­da yetersizlik görülür.
  • Kepekli besinlerde bulunan tanen denilen bileşikler besinlerdeki demirin kullanılmasını engeller.
  • Demirden zengin olan besinler C vitamini içeren yiyeceklerle birlikte tü­ketildiğinde demirin vücutta kullanılabilirliği artar.
  • En iyi demir kaynakları; kırmızı et, yumurta, kurutulmuş meyveler, yeşil sebzeler, kuru baklagiller, fındık ve fıstık gibi yağlı tohumlardır.
  • Yetersizliğinde; demir eksikliği anemisi, yorgunluk, iştahsızlık ve baş dönmeleri görülür.

İyot (I)

  • İyot, insan bedenindeki tiroit bezlerinin çalışması için gerekli olan bir mi­neraldir. Vücudumuzda bulunan iyodun %75’i tiroit bezinde bulunur.
  • Tiroit bezinin çalışması için gerekli olan hormonların bileşiminde bulu­nur ve üretimleri için gereklidir.
  • Bazal metabolizmanın çalışmasında görev alır.
  • Prostat bezinin fonksiyonu ve üreme organlarının gelişimi için önemli bir mineraldir.
  • En iyi kaynakları; deniz ürünleri, balık, iyotlu tuz, süt ürünleri ve tahıllardır.
  • İyot yetersizliği, fiziksel ve zihinsel yorgunluk, hareketlerde yavaşlama, şişlik, uyuşukluk ve kabızlık gibi sorunlara neden olabilir.
  • Yetersizliğinin önlenmesi için iyotlu tuz kullanılmalıdır ve mutlaka koyu renkli kavanozlarda, güneş ışığı almayacak şekilde muhafaza edilmelidir. İyot kay­bını önlemek için yemeklere tuz en son aşamada eklenmelidir.

Kalsiyum (Ca)

  • Kemik ve diş sağlığı için önemli bir mineraldir.
  • Kas kasılması, kanın pıhtılaşması ve sinir sisteminde uyarıların iletilme­sinde görevlidir.
  • Kan basıncının dengelenmesinde etkilidir. Dolayısıyla hipertansiyon has­talarında tedaviyi destekleyici bir rolü bulunmaktadır.
  • Bazı hormonların salınımını düzenler ve enzimlerin işlevlerini yapabil­meleri için gereklidir.
  • Diyette yeterli kalsiyum alımının obezitenin tedavisinde ve önlenmesinde etkili olduğu yönünde çalışmalar vardır.
  • Yetersizliğinde; kemik kırılmaları, kas krampları, osteoporoz, sinir ve kas hücrelerinde bozukluklar, kan hücrelerinde ve böbreklerde bozukluklar görülebilir.

Krom (Cr)

  • Vücuttaki enzim ve hormonların yapısında yer alır.
  • Karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında etkili bir mineraldir. Krom, insülinin etkinliğini artırarak glikozun hücre içine girmesine yardımcı olur.

Magnezyum (Mg)

  • 300’den fazla enzimin yapısında yer alır. Vücutta kalsiyum ve fosfor ile birlikte iskeletin yapısında bulunur.
  • Kas ve sinir sistemi hücrelerinin devamlılığını sağlar. Merkezi sinir siste­mini düzenler.
  • Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Kan basıncının düzen­lenmesine yardımcıdır.
  • Tüm bedensel etkinliklerin %80’i ile ilgilidir. Fibromiyalji belirtilerini en­geller. Kas kramplarını önler ve azaltır; düzenli kullanımı durumunda adale kasıl­malarının azaldığı gösterilmiştir.
  • Magnezyumun düzenli kullanımı ruhsal gerginliği azaltır.
  • En iyi kaynakları; ceviz, fındık, fıstık, kuru baklagiller, yeşil sebzeler, özü ve kepeği ayrılmamış tahıllardır.

Selenyum (Se)

  • Doğal ve önemli bir antioksidandır. E vitamini ile birlikte çalışır.
  • Antioksidan özelliği sayesinde hücreleri oksidasyona karşı korur ve bağı­şıklık sistemini güçlendirir.
  • Selenyum ile vitamin E kalp ve karaciğer fonksiyonlarının sağlıklı çalış­ması için gereklidir. Hücreleri korur ve vücut direncini artırıcı özelliği mevcuttur.
  • Kanser, felç ve kalp hastalıklarına karşı önleyici etki gösterir.
  • Tiroit hormonlarının çalışmasında etkilidir.
  • En iyi kaynakları; deniz ürünleri, tahıllar, brokoli, lahana, kereviz, soğan, sarmısak, turp ve yumurtadır.
  • Yetersizliğinde; yorgunluk, sinirlilik, kalp kası ile ilgili sorunlar ve kalp hastalığı, kas ağrıları, gelişim bozukluğu, enfeksiyonlarda artış, karaciğer bozuklu­ğu, pankreas yetersizliği, kısırlık, kolesterol düzeyinde artış ve bağışıklık sistemi­nin zayıflaması görüldüğü ve bunun sonucu da kanser oluşumunun kolaylaştığı bilinmektedir.
  • Son yıllarda pek çok kanser türünün engellenmesinde etkisi olduğu üze­rinde durulmaktadır.
  • Aşırı selenyum alımı toksik etki gösterir. Bulantı, kusma, saç dökülmesi, deri döküntüsü ve siroz gibi sorunlara neden olur.

Sodyum ve potasyum (Na ve K)

  • Vücut sıvılarının en önemli mineralleridir. Hücre içi sıvı dengesinin kontrolünde asit-baz dengesinin sağlanmasında görev alırlar.
  • Kalp kası ve diğer tüm kasların gevşemesine, sinir uyarılarının iletilmesi­ne yardımcıdır.
  • Kan basıncının düzenlenmesini sağlarlar.
  • Yetersizliğinde; kalp atışında bozulma, kas yorgunluğu, zihinsel bulanık­lık ve solunum güçlüğü görülür.
  • Potasyumun en iyi kaynakları; yeşil sebzeler, patates, muz, kayısı, turunç­giller gibi meyvelerdir. Sodyum kaynakları arasında ise tüm besinler salamura yiyecekler, yemeklere katılan bulyonlar, hazır çorbalar, kabartma tozu ve maden­suları vardır.
  • Aşırı sodyum alındığında tansiyon yüksekliği ve ödem oluşumu gözlemlenir.

Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com