Çağımızın hastalığı depresyona karşı rahatlatıcı tedavi yöntemleri
Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı...26-04-2020
Depresyon, günümüzde en sık rastlanan duygu durum bozukluğudur. Dünyada her beş kadından biri ve her on erkekten biri hayatında en az bir kez depresyon yaşar ve bu kişilerin üçte birinde söz konusu durum kronikleşir. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyerek duygusal sorunlara neden olur. Günlük yaşamı, iş ve aile hayatını etkiler, fiziksel hastalık riskini arttırır ve bazen intihara bile sürükleyebilir. Avrupa Birliği’nde her yıl yaklaşık 43.000 kişi intihar etmektedir ve bu vakaların çoğu depresyonla ilgilidir.
Depresyon; hormonlar, mevsime bağlı rahatsızlıklar, genetik faktörler, gelişimsel sorunlar veya psikososyal faktörler nedeniyle oluşur. Suçluluk duygusu, kendini değersiz hissetme, ümitsizlik, güven eksikliği, aşırı hassasiyet, enerji kaybı, iştahsızlık, cinsel istek kaybı, baş ağrısı ve uyku bozukluğu gibi semptomlarla kendini gösterebilir; bazen de karmaşık bir hal alıp, kişinin hayatını birçok yönden etkileyebilir. Depresyonun tedavisi bireysel olup, herkes için geçerli tek bir yöntem yoktur.
DEPRESYON TEDAVİSİ
Amfetaminler 60 yıl boyunca depresyon yaşayanların “moralini yükseltmek” için kullanılmıştır. Ancak daha sonra bunların yerini ilaçlar almıştır. Genelde depresyonu tedavi etmek için kullanılan Prozac gibi antidepresanlar etkili olsa da endişe, ajitasyon ve sindirim bozuklukları gibi yan etkilere neden olabilir. Antidepresan ilaçlar beynin kimyasını dengelemenin tek yolu değildir. Diyet, egzersiz, beslenmeyi destekleyen ürünler ve şifalı otlar vücudumuzun ürettiği doğal ruh halini iyileştiren bileşimlerin seviyesini arttırabilir.
Depresyonun altta yatan nedenini teşhis edip ortadan kaldırmak, temel ilkelerden biri olmalıdır. Bu amaçla depresyona katkıda bulunan ilaçlar, hormonal düzensizlikler, besin eksikliği veya fazlalığı, çevresel ve mikrobik etkenler, kontrol altına alınmalıdır. Örneğin beslenmede B6, B12, ve C vitaminlerinin, folik asitin ve omega-3 yağlarının eksikliği depresyona neden olabilir. Bazen tiroid hastalıklarının en erken belirtisi depresyon şeklinde karşımıza çıkabilir.
Depresyon yaşayan kişilerin beyinlerinde gerekli olan biyokimyasal değişiklikleri yapabilmek için, onlara iyimser olmayı öğretmek gerekir. Oysaki çoğu hekim bunun için hemen antidepresan ilaçlara başvurmaktadır. İyimser insanlar nadiren depresyon yaşarken, kötümser insanlar depresyona ve diğer hastalıklara eğilimli olurlar. Hastalara hayatları üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı öğretmek, ilaçların yapacağı biyokimyasal değişikliklerden daha etkilidir.
İyileşmenin en güçlü yöntemleri vücudunuzdan ve ruhunuzdan gelen mesajları dikkatlice dinlemeniz, kendinize iyi bakmanız ve ruhunuzu beslemeye zaman ayırmanızdır.
Depresyon tedavisinde etkili rahatlatıcı tedaviler:
ŞİFALI OTLAR
Şifalı otlar, tarih boyunca tedavi amaçlı kullanılmıştır. Birçok geleneksel ilacın etken maddesi bu otlardan elde edilmiştir. Depresyonu tedavi etmede en faydalı otlar: Binbirdelik otu (hypericum perforatum), Gingko (Gingko Biloba) ve Sibirya Ginsengi (Eleutherococcus senticosus)’dir.
Binbirdelik otunun diğer bir adı sarı kantarondur; tedavide yüzyıllardır kullanıldığı halde son birkaç yıl içerisinde popüler olmuştur. Almanya’da doktorlar, sarı kantaronu içeren yılda yaklaşık 3 milyon reçete yazmaktadır ki, bu oran piyasada yazılan ilaçların 25 katıdır ve bu otun yan etkileri olmaksızın bir antidepresan ilaç kadar etkin olduğu gösterilmiştir.
Gingko’nun en yaygın bilinen etkisi hafızayı güçlendirmesidir ve bu etkisini arterleri genişletip, beyine giden kan akımını arttırarak göstermektedir.
Sibirya ginsengi, sinir ve endokrin sistemlerini güçlendirir ve adrenal bezin fonksiyonlarının sağlıklı hale gelmesini sağlar. Adrenal bezler, vücudun fiziksel ve duygusal stresörlere adapte olma yeteneğinde kritik öneme sahiptir.
BİTKİSEL ÇAYLAR
Mola verdiğinizde kahve yudumlamak yerine, rahatlamak için uyarıcı olmayan, adrenal dostu bitkisel çaylar içmeyi tercih edin. Nane, papatya, kediotu, tutku çiçeği veya takke otu gibi bitkisel çayların rahatlatıcı etkisi vardır. Bu çayları içmek kafeinin aşırı uyarıcı etkilerinden korunmanızı sağlar.
SAKİNLEŞTİRİCİ ÇAY
1 yemek kaşığı papatya çiçeği, 1 yemek kaşığı ıhlamur çiçeği, 1 yemek kaşığı kedi nanesi, 2 bardak su
Otların üzerine 2 bardak kaynar su dökün, 15 dakika boyunca üstünü kapatın, demleyin. Süzün, dilerseniz çok az bal katın ve günde 4 bardağa kadar için.
AROMATERAPİ
Aromatik yağlar, beynimizin duygulardan ve hafızadan sorumlu merkezi olan limbik sistem üzerinde farklı bir etkiye sahiptir.
Depresyona karşı kullanılan aromatik yağlar; fesleğen, bergamot, ardıç cedarwood (Juniperus), clary sage (Salvia sclarea L.), frankincense (Boswellia Thurifera ) sardunya, greyfurt, lavanta, limon, yasemin, neft yağı, gül yağı, sandal ağacı, ladin ağacı yağı ve portakal yağlarıdır.
Stres ve depresyonu azaltmak için kokulu banyolar:
Gül-Bergamot banyoları: 5 damla gül, 5 damla bergamot yağı
Sandal ağacı-Lavanta Banyosu: 10 damla lavanta, 5 damla sandal ağacı yağı Bunları ılık su dolu küvete ekleyin. 15 dakika bekletin.
Bütün bunlara ek olarak; çoğu psikolojik sorunun temelinde hormonal düzensizlikler yer alır ve bunları nöralterapi ile düzeltmek mümkündür. Psikoterapi, akupunktur, manyetik alan ve limbik sistemin düzenlenmesi yöntemleri kullanılarak hafif ve orta düzeyde depresyon engellenebilir ve hatta tedavi edilebilir. Buna rağmen eğer düzelme olmazsa zaman kaybetmeden bir psikiyatri uzmanına başvurmak yerinde olacaktır.
Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul
Odatv.com