Enflamasyona karşı enzimler

Enzimler, metabolizmayı kontrol eden kimyasal bileşiklerdir. İnsan vücudun­daki sayısız biyokimyasal reaksiyonu...

Enzimler, metabolizmayı kontrol eden kimyasal bileşiklerdir. İnsan vücudun­daki sayısız biyokimyasal reaksiyonu aktive veya inhibe eder. Neredeyse tüm en­zimler protein yapılıdır. 30 bine yakın enzim çeşidi olduğu tahmin edil­mektedir.

ENZİMLER AĞRI VE İLTİHAPLANMADA NASIL YARDIMCI OLUR

Enflamasyon, vücudun yaralanmalara, yabancı cisimlere, virüslere, bakterilere veya alerjenlere karşı doğal bir reaksiyonudur. Tipik semptomlar, ağrı, işlev kaybı, ısı artışı, kızarıklık ve şişliktir. Semptomlara vücudun iltihaplı bölgesinde bağışık­lık hücrelerinin ve kan dolaşımının artışı neden olur. Bu süreçler, dokunun iyileş­mesi ve savunma için gereklidir.

Enflamasyonlar, antikorların üretimini uyaran vücudun haberci maddeleri olan sitokinler tarafından kontrol edilir. Enflamasyonu tetikleyen (proenflamatu­ar) veya önleyen (antienflamatuar) sitokinler vardır. Enflamasyon durumunda bu iki tip sitokin arasında bir dengesizlik vardır.

Hangi tipin baskın olduğuna bağlı olarak akut veya kronik bir enflamasyon olu­şabilir.

Enzimler, proenflamatuar ve antienflamatuar haberci maddeler arasındaki dengeyi geri kazanmaya yardımcı olabilir. Böylece iyileşme için enflamatuar sü­recin daha hızlı ve etkili bir şekilde ilerlemesine izin verebilir. Ek olarak enzimler dekonjestan etkiye sahiptir ve böylece enflamatuar ağrıyı azaltır.

ENZİMLERİN GÜCÜ

Enzimlerin preparatlarındaki aktif bileşenler, örneğin; ananas, papaya ve vücudun kendi enzimlerine çok benzeyen hayvansal enzimlerden oldukça konsantre şekilleridir. Aktif bileşenlerin konsantrasyonu o kadar yüksektir ki aynı miktarı diyet yoluyla almak mümkün değildir. Özellikle gıda yoluyla alınan enzimlere mide asidi tarafından sal­dırılır ve sindirim sırasında parçalanır. Bu nedenle enzim preparatları, mide asidine karşı koruyucu bir filmle korunur ve böylece tam etkilerini gösterebilirler.

Her bir aktif bileşen antienflamatuar özelliklere sahiptir. Örneğin; tripsin, etki­lenen dokuya oksijen ve besin tedarikini artıran kan dolaşımını sağlar. Bromelain, etkilenen dokunun dekonjesyonunu teşvik eder, böylece ağrıyı hafifletir. Papain bağışıklık reaksiyonunun “atık ürünlerini” azaltır. Kombinasyon halinde antienf­lamatuar, dekonjestan etkilere sahiptirler ve böylece ağrıyı hafifletirler.

ENFLAMASYONA KARŞI ENZİMLER

Enzim biyolojik bir katalizör olduğu için çoğu reaksiyon vücudumuzdaki en­zimler olmadan gerçekleşemez. Vücutta enfeksiyon veya spor yaralanmasına bağlı olarak bir iltihap varsa enzimlerin aktivasyonu olur.

Enflamasyonda enzimler dokunun iyileşmesi için önemlidir. Yeni doku üreti­lir, eski doku parçalanır ve atılır.

Klasik ortodoks tıbbının antienflamatuar uygulamaları vardır. Şiddetli ilti­haplanma ve ağrı durumunda ilaçlar kesinlikle gereklidir. Ancak Zeitschrift für Sportmedizin’deki bir makalede belirtildiği gibi iltihaplanma olmadan bu ilaçları kullanmaya gerek yoktur. Antienflamatuar ilaçları sadece kısa ve mümkün oldu­ğunca az miktarda kullanmak önemlidir.

Antienflamatuar etkiyi sağlamanın en iyi yolu, tabletler veya kapsüller kulla­narak vücuda dışarıdan enzimler vermektir. Bunlar reaksiyonları hızlandırarak, doku şişmesini azaltarak ve “atık ürünleri” uzaklaştırmayı kolaylaştırarak antienf­lamatuar etki yaratır.

Özellikle ananas veya papaya gibi meyveler büyük miktarlarda enzim içerir. Fakat bir tablette bir kilo meyveden daha fazla enzim vardır.

Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com