Gut hastalığının bilinmeyenleri

Hüseyin Nazlıkul yazdı...

Ürik asit, pürin denilen maddelerin yıkım ürünüdür. Özellikle protein yapısındaki maddelerin atılım şekli olan ürik asidin, atılmasında bir sorun varsa ya da çok fazla üretiliyorsa bu madde vücutta birikir. Kanda bulunan miktarı artar. Ürik asidin eklemlerde birikmesi sonucu buralarda iltihap oluşur. Bu duruma gut hastalığı denir.

Gut hastalığı, romatizmal bir hastalıktır. Diğer romatizmal hastalıklardan farklı olarak zaman zaman ortaya çıkar. Sıklıkla ayak başparmağındaki iltihapla kendini gösterir. Gut hastalığı kronik bir hastalık olması nedeni ile takip ve tedavi gerektirir.

Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülür. Gut hastalığı 40-65 yaş arasında ortaya çıkar. Kadınlarda genelde menopoz döneminden sonra görülür. Gençlerde görülmesi çok düşük bir ihtimaldir.

GUT HASTALIĞININ NEDENLERİ

Hastalığın nedeni, ürik asit miktarının kanda ve dokularda artmasıdır. Bu ürik asit miktarının artmasında bazı faktörler rol oynamaktadır. Vücutta ürik asit üretimi aşırı derecede artmıştır ya da ürik asidin böbreklerden atılmasında bir bozukluk vardır.

Kronik böbrek iltihabı olanlarda, idrar söktürücü ilaç kullananlarda kandaki ürik asit miktarı artar. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi bazı hastalıklar gutun ortaya çıkmasına sebep olur.

Kalıtsal faktörler (soya çekim), birçok hastalıkta olduğu gibi, gut hastalığında da önemli bir faktördür. Doğuştan gelen bazı hastalıklar gut için risk faktörüdür. Erkeklerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe gut görülme riski artar.

Beslenme tarzı hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir risk faktörüdür. Gıdalarla alınan fazla protein ve bu proteinin metabolik ürünü olan pürin oranı ile hastalığın ortaya çıkışının direkt bir ilişkisi vardır. Yanlış beslenmenin yanı sıra alkol ve sigara kullanımı guta neden olabilir. Şişmanlık gut hastalığı riskini arttırmaktadır.

GUT HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

Gut hastalığı ataklar halinde gelir. İlk atak şiddetlidir. Eklemlerde ağrı ve şişme olur. Özellikle ayak başparmağında görülür. Parmaklar çok hassaslaşır, şişlik, kızarıklık ve ağrı hissi ile kişi uyanır. Bu ağrı gece ya da sabaha karşı, uykudan uyandıracak kadar rahatsız edicidir.

Ataktan sonra hastalık, herhangi bir belirti vermeden devam eder. Yapılan testlerle, kandaki ürik asit miktarının yüksek olduğu saptanır. Bu dönem, başka atak geçirene kadarki yani iki atak arasındaki ara dönemdir.

Eklemlerde tuz kristalleri biriktiğinden, hareket kısıtlanması görülür. Ayrıca şekil bozuklukları, eklemlerin görevini yapamaması gibi durumlar ortaya çıkar. Bu tuz kristalleri, deri altında, avuç içinde, parmak uçlarında da şişliklere neden olur. Bu tarz birikmlerin zararı yoktur. Fakat çok büyük olduğu durumlarda alınması gerekebilir.

GUT HASTALIĞININ TANISI

Öncelikle uzman bir hekime başvurulmalıdır. Gut hastalığının olduğunu düşündürecek durum, kanda ürik asit miktarının yüksek olmasıdır. Yapılan testlerde bu durum saptanır fakat ürik asit miktarının yüksek olması, kişide gut hastalığının olduğu anlamına gelmez. Bunun dışında gut tanısı koyduracak özel bir kan testi yoktur.

Radyolojik görüntüleme yöntemleri(röntgen filmi gibi) tanıda yol gösterici olabilir. Fakat kesin tanısının konması için, eklemlerden alınan sıvıda, ürik asit kristallerinin varlığını tespit etmek gerekir. Bu eklem sıvısı, şişmiş ve ağrılı olan eklemden alınır.

GUT GENELLİKLE DÖRT SAFHADA SEYREDER

ASEMPTOMATİK HİPERÜRİSEMİK DÖNEM: Klinik bulgu yoktur, kanda ürik asit miktarı yüksektir.

AKUT GUT ARTRİTİ DÖNEMİ: Sıklıkla tek eklemi (%85) ve de genellikle de ayak başparmağını tutar. Daha az sıklıkla ayak bileği diz, dirsek, el ve omuzu tutabilir. Bu dönemde eklemde ağrı, şişlik, kızarıklık olur. Ağrı hareketle çok artar ancak istirahatte de vardır.

İNTERKRİTİK DÖNEM (ARA DÖNEM): Ara ara oluşan akut gut artrit atakları ve sonra sessiz dönemler olur. Atakların %62’si ilk 1 yıl içinde olur.%7 hastada ise tekrar atak olmaz. Sessiz dönemlerde klinik bulgu yoktur, hastanın herhangi bir şikayeti de yoktur.

KRONİK TOFÜSLÜ GUT DÖNEMİ: Tofüs denilen, ürik asit kristallerinin bir araya toplanarak cilt altında ya da dokularda çökmesi ile oluşan birikintilerin olduğu dönemdir. Bu döneme gelindiğinde eklem ağrılarının şiddeti azalır fakat kesintisiz olur çünkü eklem zarar görmüştür.

Gut tüm hastaları aynı şekilde etkilemez. Bazı hastalar hayatları boyunca bir tek atak geçirir ve bundan başka hiçbir problem oluşmaz. Bazılarında ise zamanla eklemlerde hasara ve ağrıya yol açan şiddetli kronik ataklar görülür.

Gut hastalığının kesin kür sağlanan bir tedavisi yoktur. Ancak iyi bir tedavi ile hastalık tamamen önlenebilir. Uygun tedaviyle alevlenme sıklığı azaltılabilir hatta alevlenmelerin tamamen önüne geçilebilir ve eklem hasarlarının gelişmesine engel olunabilir.

Bir sonraki yazımda ‘‘Gut Hastalığında Diyetin Önemi‘’ konusuna değineceğim.

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com