Kış aylarında sağlıklı beslenmek için ne yemeli
Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı...28-02-2021
Soğuğun iyice kendini gösterdiği kış günlerinde sağlığımızı korumak için dengeli bir beslenme modeli oluşturmak ve bu aylarda yavaşlayan metabolizmanın yol açtığı kilo artışına dikkat etmek gerekir.
Kış aylarında vücut ve metabolizma kendini koruma altına alır ve daha yavaş çalışmaya başlar. Kışın yeme ihtiyacı artar, kişi çok fazla karbonhidratlı yiyecekler yeme ihtiyacı duyar. Terleme de çok az olduğundan metabolizma hızı minimumdur. Bu yüzden bu dönemde dikkat edilmezse kilo artışı kaçınılmaz hale gelir.
Soğuk havalara karşı bağışıklık sistemi, hastalıklardan (grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi) kendini korumak için yağ yakımını engeller. Bu durumda kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır.
SABAH İYİ BİR KAHVALTI ÖNEMLİ!
Kış günlerinde hastalıklardan korunmak için güne güçlü bir kahvaltıyla başlamak gerekmektedir. Sıkı bir kahvaltı, aynı zamanda metabolizmayı da iyi çalışır duruma getirir.
İyi bir kahvaltıyla güne başlamak, hem soğuk havalarda direncinizi koruyacak hem kilo kontrolünde size yardımcı olacak hem de metabolizma hızınızın yavaşlamasını engelleyecektir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRİN
Kış hastalıklarından korunmak, savunma mekanizmamızı güçlendirmek için A ve C vitamininden yeterli beslenmek gerekir. Kış sebzeleri ve meyveleri bize yeterli oranda A ve C vitamini sağlayacaktır. Narenciye (portakal, mandalina, greyfurt), havuç, kivi, lahanagiller (karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası), yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak) A ve C vitamininden zengin besinlerdir. Greyfurt, lahana ve maydanoz sizi kış hastalıklarından korur.
Gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğumasıyla birlikte fiziksel aktiviteler azalmaktadır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini göstermektedir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur,doğal pirinç, doğal erişte, tam buğday unu) ve özellikle C vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.
Ayrıca kabızlığın görülmesinin diğer bir sebebi de yeterince su tüketilmemesidir. Kış aylarında terleme az olduğundan susuzluk hissedilmemektedir. Oysa kilogram başına 40 ml su mutlaka tüketilmelidir. Ayrıca içilen çay ve kahvenin su yerine geçmediği unutulmamalıdır.
DENGELİ VE DÖNÜŞÜMLÜ BESLENİN
Sağlıklı beslenme denilince olması gereken her besin grubunu dönüşümlü olarak tüketmektir. Bir başka deyişle tek yönlü beslenmeden uzak durmaktır.
SEVMİYORSANIZ YEMEYİN
Eğer bir besini gerçekten sevmiyorsanız onu tüketmeyin. Çünkü bedenimiz onu dinlemeyi bilirsek aslında kendisine neyin faydalı neyin zararlı olacağını bilir.
RAFİNE GIDALARDAN UZAK DURUN
Bizim sindirim sistemimiz rafine gıdaları rahatça sindiremez. Rafine gıda denince; işlem görmüş gıdalardan bahsediyoruz. Yani şeker pancarının işlem görerek beyaz toz/kesme şeker haline gelmesinden; buğday başağının işlem görüp de kar gibi beyaz un haline dönmüş halinden ya da göz ardı edilen alkol ve türevlerinden bahsediyoruz.
Protein, vitamin, mineral ve posa tahılların kabuğunda bulunur. Bu maddeler sağlıklı beslenme için çok önemlidir. Tahıl ürünlerinin kabuğundaki posa, içindeki şekere dönüşen nişastayı hapsederek, kan şekerinin hızlı yükselmesini, dolayısıyla aşırı insülin salgılanmasını önler. Böylece beyaz un ürünleri tüketilince görülen acıkmalar ortadan kalkmış olur.
DOYMUŞ YAĞLARDAN KAÇININ VE DOĞRU YAĞLARI SEÇİN
Sindirebileceğiniz oranda yağ tüketmelisiniz. Ne yazık ki birçok gıdada yoğun miktarda doymuş yağ vardır. Özellikle kırmızı et doymuş yağ açısından zengindir bu sebeple kırmızı et tüketimini azaltmalıyız. Ayrıca yoğun yağ içeren yemeklere de dikkat etmeliyiz. Örneğin bir porsiyon patates kızartması günlük yağ ihtiyacımızın yarısını karşılar.
Hüseyin Nazlıkul
Odatv.com