Laktoz intoleransında tanı ve tedavi

Laktoz intoleransı olan kişinin hikâyesi çok tipiktir. Semptomların şiddeti kişinin laktozu tolere edebilme durumuna göre değişir.

Tolerans eşiği bireyden bireye değişiklik gösterir, semptomlar birçok şekilde karşımıza çıkabilir ve genellikle laktoz alındıktan 3 dk – 72 saatte birçok hastamızda bu şikâyetlerin yarım ile 2 saat sonrasındaki bir zaman diliminde başlar.

Hastaların tanımlamış olduğu başlıca şikâyetleri; 

  • Artmış bağırsak hareketleri
  • Gaz
  • Halsizlik
  • İshal
  • Karın krampları
  • Karında dolgunluk hissi
  • Mide bulantısı
  • Ödem hali
  • Şekilsiz dışkılama
  • Şişkinlik

Ancak laktoz emilimini belirlemek için kullanılan testler vardır. Bunlar:  

  • Laktoz tolerans testi: 12 saat açlıktan sonra laktoz içeren bir sıvı içilir. 2 saatlik periyotlarla kan örnekleri alınır. Laktozun emilimi sonrasında kanda artması gereken galaktoz ve glukoz seviyeleri ölçülür. Eğer laktoz tam olarak parçalanmazsa, kan glukoz seviyesi yükselmez ve tedavi endikasyonu doğar.
  • Hidrojen solunumu testi: Kişilerin verdiği nefes (ekspirasyon) havasındaki hidrojen miktarı ölçülür. Ekspirasyon havasında normalde çok düşük miktarda hidrojen vardır. Laktoz sindirilmediği zaman, kalın bağırsakta bulunan bakteriler tarafından fermente edilir. Bunun sonucunda hidrojenin de aralarında bulunduğu çeşitli gazlar açığa çıkar. Oluşan hidrojen gazı bağırsaklardan emilip kana geçerek akciğerler yolu ile atılır. Test sırasında hastalar laktozlu bir sıvı içtikten sonra düzenli aralıklarla solunum havası analiz edilir. Yükselen hidrojen oranı, laktoz sindiriminin bozuk olduğunu gösterir.
  • Dışkı asit testi: Sindirilememiş laktozdan dolayı bağırsaklarda fermantasyon gerçekleşir. Bu durumda bağırsakların laktik asit biriktirmesi doğaldır. Bu laktik asit zamanla dışkıyla birlikte doğal yollardan dışarıya çıkar. Dışkı testinde dışkıda normalden daha yüksek miktarda laktik aside rastlanırsa sizde intolerans şüphesi var demektir.
  • Elektrovoll yöntemi (Vegatest) ve  HRV sistemleri (reviquant, proquant): Pratikte uygulaması en kolay olan testlerdir.

LAKTOZ İNTOLERANSINDA TEDAVİ

Laktoz intoleransının tedavisi çok basit olacaktır: Laktozlu tüm ürünlerden kaçının. Peki günlük yaşamda bu ne kadar pratik?

Gıda endüstrisi hazırlamış olduğu ve bize sunduğu pek çok gıdada gizli laktoza vardır. Yani konu sadece süt ürünleri değil. Süt şekeri, bisküviler, sakızlar, sosis ürünleri, toz soslar, soslar, hazır çorbalar, tatlandırıcılar ve ezmeler gibi çok sayıda üründe yer alır.

Diyet takviyeleri ve birçok ilaç bile taşıyıcı olarak laktoz ile işlenir!

Bütünsel ve regülasyon tıbbı yaklaşımı; bozulmuş olan bağırsak mukozasını onarmak, bağırsak florasını yeniden oluşturmak ve bedenin kendi enzimini üretmesine yardımcı olmaktır.  

Laktoz intoleransı olan kişilerde laktoz içeren tüm gıdaları, intoleransın tipine göre değişen sürelerde diyetten uzak tutmak ana tedavi prensibidir. Primer formda ömür boyu laktozlu ürünlerin diyetten çıkarılması gerekirken; Edinsel formda yaşla beraber miktar kısıtlanmalı; Ancak bir hastalığa sekonder formda ise altta yatan hastalık tedavi edilinceye kadar laktozlu ürünler yasaklanmalıdır. Bu en sık karşımıza bağırsak flora bozukluğuna bağlı gelişen laktoz intoleransında, minimum iki üç aylık süre ile beslenmeden katı bir şekilde süt, süt ürünleri ve laktoz içeren gıdaları çıkartmak gerekir.

Klinik deneyimlerimde erişkin yaşlarda ortaya çıkan laktoz intoleransın altında öncelikle geçirilen kronik enfeksiyonlar,  bağırsaklarda parazit olması, sindirim sisteminin sekonder otoimmün hastalıkları olanların çok olduğunu gördüm. Başarılı olmak için altan oluşan bu hastalıkların tedavisi gereklidir. En önemli önlemlerden biri, başlangıçta mikrobiyolojik ortamı yeniden dengelemek ve bağırsak florasının yeniden oluşturmak gerekirse bağırsakların kolon hidro terapi ile temizlenmesi sağlanmaktadır.  

Laktoz intoleransı olan kişiler süt ve süt ürünü tükettikleri sürece bir enflamasyonu tetiklerler. Hastaya kişiye özel verdiğim bağırsak florasının düzenlemesine destek maksatlı probiotik, prebiotik, enzim, ortomoleküler destek ile birlikte nöralterapi uygulayarak hem mevcut enflamasyonu azaltan hem de fizyolojik doku oluşturma süreçlerini başlatan bağırsak yapısı üzerinde büyük bir etkiye sahip olabiliriz.

Kişisel deneyimlerimde laktoz intoleransını yenmek için önerdiğimiz bu mikrobiyolojik olarak aktif preparatların genellikle daha uzun bir süre boyunca yoğun bir şekilde alınmasını gerektirir. Başarılı olmak adına hasta açısından belirli bir miktar istek ve disiplin şart. Bağırsak rahatsızlığının şiddetine bağlı olarak bu temel ilaçların yanı sıra özellikle yapım sürecini güçlendirebilecek özel organ preparatları da kullanılmaktadır.

Uzun süre bağırsak flora bozukluğu olan bireylerde karaciğer, safra kesisi ve pankreas difonksiyonları da gözlemliyoruz. Karaciğer ve pankreas gibi sindirim bezlerinin detoksifikasyonu ve güçlendirilmesi özellikle önemlidir. 

Sorun yaratan ürünlerden uzak kaldığı süre içinde paralel yaptığımız nöralterapi ile regülasyon tedavisi, alttan yatan bir irritasyon merkezi varsa onun eliminasyonu, erişkinden ortaya çıkan bağırsak florasının düzeltilmesi ve bunun içinde sadece probiotik desteğinin yeterli olmadığını gözlemlediğimiz için ortomoleküler destek, fitoterapi ve mikrobiyolojik tedaviler kullanıyoruz. Normal beslenmeye nasıl dönüleceği ise kontroller ile şekillendirilmelidir.

Şiddetli formlarda, günlük alım maksimum 1 ila 2 gram ile sınırlıdır. Doğuştan laktaz eksikliği olan bebeklerde, aksi takdirde ciddi gelişimsel bozukluklar meydana gelebileceğinden, ne anne sütü ne de laktoz içeren ikame süt verilmemelidir.

Tolerans sınırı her insanda farklı olduğundan ve birçok kişi küçük miktarlardaki laktozu tüketebildiğinden, tümüyle laktozsuz bir diyete (azami 1gr/gün) çok nadiren gereksinim duyulur. Genellikle laktozdan fakir diyet (azami 8-10 gr/gün) yeterli olur. Buna karşılık sağlıklı yetişkinler günde 20-30 gr laktoz tüketebilirler.

Süt yerine yoğurt tercih edin.

Laktoz ürünleri üç kategoride tanımlayabiliriz:

  • Süt tozunda yapılan ürünler
  • Sütün içine ilave edilen laktaz enzimi
  • Bitkisel ürünler ( Soya, badem, Hindistan cevizi vd)

En yaygın türü süt ürünleri içine laktaz enzimi dâhil edilmesi ve süt tozunda yapılan ürünlerdir. Piyasada birçok laktozsuz süt ürünü bulunmaktadır. Üretim işlemi sırasında laktaz enzimi ekleyerek, süt şekerin parçalanması amaçlanır (yani önceden sindirilir). Laktozsuz ürünler diğer süt ürünlere oranla daha tatlıdırlar.

HANGİ KATKI MADDELERİNDE SÜT ÜRÜNLERİ BULUNUR

Hiçbir katkı maddesinin içinde (E-numaraları) süt proteini veya diğer süt bileşenlerinden herhangi birisi bulunmaz. Süt bileşenleri denildiğinde, her zaman süt tozu, kazein, peynir suyu, peynir suyu tozu, yoğurt, yoğurt tozu ve benzerlerinden bahsedilmektedir. Bu yüzden tüm hazır ürünlerden vazgeçmek en ideal olanıdır.

Dr. Hüseyin NAZLIKUL,  M.D.,  PhD.
IFMANT = Uluslararası Nöralterapi Federasyonu Başkanı
Bilimsel Nöralterapi Regülasyon Derneği Başkanı