Nedir bu elektrosmog

Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı...

Modern yaşam, görünmeyen fakat bedenimizde derin etkiler bırakan bir tehditle iç içe: Elektromanyetik alan (EMF) maruziyeti. Telefonlar, kablosuz ağlar, bilgisayarlar, LED ışıklar, elektrikli cihazlar… Tüm bu teknolojiler, yaşamsal kolaylıklar sunarken aynı zamanda hücresel düzeyde ciddi biyolojik stres oluşturur. Bu duruma elektrosmog adı verilir.

• Uyku bozuklukları
• Odaklanma güçlüğü
• Halsizlik, baş ağrısı
• Kalp ritim bozuklukları
• Hormon dengesizlikleri bu görünmeyen yükün en sık görülen yansımalarıdır.

1. Elektrosmog Nedir, Nasıl Etki Eder?

Elektrosmog, çevremizdeki yüksek frekanslı (WiFi, GSM, Bluetooth) ve düşük frekanslı (prizler, elektrik hatları) elektromanyetik alanların toplam yüküdür.

Hücre zarlarındaki iyon dengesi ve mitokondriyal iletişim, bu alanlardan ciddi şekilde etkilenir.

• Kalsiyum iyon kanallarının aşırı uyarılması
• Melatonin üretiminin baskılanması
• Oksidatif stres artışı
• Kan-beyin bariyerinde geçirgenlik

EMF maruziyetinin bilimsel olarak kanıtlanmış etkileri arasında yer alır.

2. Uykunun Kalbi: Elektriksiz Bir Yatak Odası

Uyku, vücudun biyolojik onarım zamanıdır. Ancak gece boyunca maruz kalınan elektromanyetik alanlar:

• Uykuya dalmayı zorlaştırır
• Uyku kalitesini bozar
• Derin uyku evrelerini kısaltır

Yapılması gerekenler:

• WiFi modemleri gece kapatın
• Yatak başucunda telefon bulundurmayın
• Elektrikli saat, priz veya kablolu sistemleri yataktan uzaklaştırın
• Yatak odasını mümkünse sigortadan bağımsız bir elektrik devresine alın
• Mavi ışıktan (ekran) en az 2 saat önce uzaklaşın

Melatonin salınımı için karanlık ve elektromanyetik olarak steril bir ortam şarttır.

3. Elektrosmog ve Ağır Metallerin Ortak Etkisi

EMF maruziyeti, hücre zarını geçirgen hale getirerek ağır metallerin (cıva, kurşun, kadmiyum, alüminyum) hücre içine girişini kolaylaştırır. Bu metallerin beyin, kalp ve mitokondrilerde birikmesi sonucu:

• Nörolojik bozulmalar (unutkanlık, anksiyete, depresyon)
• Enerji eksikliği, kronik yorgunluk
• Hormonal akslar üzerinde baskı
• Kardiyovasküler düzensizlikler ortaya çıkabilir.

4. Temizlenme Yolu: Şelasyon Tedavisi

Şelasyon, vücutta birikmiş toksik metallerin bağlanarak dışarı atılmasını sağlayan tedavi yöntemidir. Fito şelatör olan NTvita Tetra DTX Plus kap başta olmak üzere.

Kullanılan maddeler (EDTA, DMSA gibi), metal iyonlarını bağlar ve böbrek veya safra yoluyla atılımını sağlar.

• Damar yoluyla veya oral yolla uygulanabilir
• Kan testleri veya saç mineral analizleriyle öncesi-sonrası izlenir
• B12, C vitamini, minerallerle desteklenmelidir

Not: Şelasyon, yalnızca uzman hekim gözetiminde ve laboratuvar takipli yapılmalıdır.

5. Nöralterapi: Elektromanyetik Bozulmaya Regülasyon Cevabı

Elektrosmog, hücreler ve sinir ağı üzerinden otonom sinir sistemini etkileyerek vücudun dengesini bozar. Bu dengesizlik:

• Uyku-uyanıklık ritmini
• Sindirim sistemini
• Damar tonusunu
• Hormonel akışı bozar

Nöralterapi, bu sistemsel düzensizlikleri regüle ederek vagal tonusu artırır, semptomları azaltır ve bozucu alanları temizler.

Özellikle:

• Baş-boyun bölgesi
• Diş ve tonsil alanları
• Servikal ve torakal gangliyonla üzerine yapılan uygulamalarla beyin sisi, uyku bozukluğu, migren ve kronik yorgunluk gibi sorunlarda etkili sonuçlar alınabilir.

6. Pratik Önerilerle Elektromanyetik Detoks

• WiFi yerine kablolu interneti tercih edin
• Elektronik cihazları gece kapatın veya başka odaya taşıyın
• Günde 1-2 saat dijital detoks uygulayın
• Günlük açık havada toprakla temas kurun (topraklama)
• Antioksidanlar (Q10, C vitamini, glutatyon) kullanın
• Gözleri ve beyni ekranlardan koruyun
• Nöralterapi ve şelasyon gibi tamamlayıcı yöntemlerle hücresel yükten kurtulun

7. Nöralterapi ile Detoksun Derinleşmesi ve Organ Destekleri

Şelasyon uygulamaları, vücuttan ağır metallerin ve toksinlerin uzaklaştırılmasında etkili olsa da, bu işlem sırasında karaciğer, böbrek, bağırsak ve lenf sistemi gibi detoksifikasyon organlarının desteklenmesi son derece önemlidir.

Nöralterapi, yalnızca otonom sinir sistemini düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda detoks organlarının fonksiyonunu da iyileştirir:

• Karaciğerin segmental uyarımı safra akışını ve detoks kapasitesini artırır.
• Vagal sinir aktivasyonu bağırsak motilitesini ve toksin atılımını destekler.
• Lenfatik dolaşımın uyarılması hücresel temizliği hızlandırır.

Bu nedenle nöralterapi + şelasyon + organ destekleri birlikte uygulandığında, detoks etkisi yüzeysel değil hücresel düzeyde gerçekleşir.

8. Bitkisel Destek: NTvita Tetra DTX Plus ile Detoks Güçleniyor

NTvita Tetra DTX Plus, bitkisel içeriğiyle karaciğer ve genel detoksifikasyon sistemini destekleyen fonksiyonel bir üründür. İçeriğinde yer alan bitkiler, hem karaciğerin faz I–II detoks enzimlerini destekler, hem de antioksidan savunma sistemlerini güçlendirir:

• Silybum marianum (Devedikeni): Karaciğeri toksinlerden korur, hücre yenilenmesini destekler.
• Curcuma longa (Zerdeçal): Güçlü antiinflamatuar ve safra akışını artırıcı etki sağlar.
• Taraxacum officinale (Karahindiba): Diüretik etkisiyle toksin atılımını kolaylaştırır.
• Rosmarinus officinalis (Biberiye): Karaciğer enzimlerini aktive eder, sindirimi destekler.
• Arctium lappa (Dulavratotu): Lenfatik drenajı uyararak hücreler arası toksin yükünü azaltır.

Bu kombinasyon, şelasyon ve nöralterapi protokolünün biyolojik temizlik aşamasında hücresel savunmayı güçlendiren bitkisel bir kalkan sağlar.

9. Karaciğerin Koruyucusu: NTvita IMN Plus SeC

NTvita IMN Plus, karaciğerin viral, inflamatuar ve toksik yük altında çalıştığı durumlarda bağışıklık ve detoks desteği sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. İçeriğinde:

• Beta-glukan: Bağışıklık sistemini modüle eder, hepatositleri korur.
• N-Asetil Sistein (NAC): Glutatyon üretimini artırarak karaciğerin antioksidan savunmasını güçlendirir.
• Schisandra chinensis: Karaciğer hücrelerini yenileyici ve enerji verici özellik taşır.
• Zerdeçal & Zencefil özütü: İltihap karşıtı ve sindirimi destekleyici etkileriyle karaciğer detoksuna katkı sunar.
• Selenyum & Çinko: Karaciğer enzimlerinin kofaktörüdür; glutatyon peroksidaz gibi antioksidan enzimleri aktive eder.

NTvİta IMN Plus SeC, özellikle kronik inflamasyon veya yüksek toksik yük durumlarında karaciğerin “detoks komutanı” olarak görev yapmasına yardımcı olur.

10. Beyin için Kalkan: NADH Plus ve Q10

Toksik yük, özellikle elektrosmog ile birlikte sinir sistemine yöneldiğinde, ilk etkilenen yapılardan biri mitokondriler ve beyin hücreleri olur.

NADH Plus ve Koenzim Q10 kombinasyonu, beyin hücrelerinde enerji üretimini artırmak ve hücresel oksidatif hasarı sınırlamak için hayati öneme sahiptir.

• NADH (Co-Enzyme 1): Mitokondriyal ATP üretimini hızlandırır, zihinsel berraklığı artırır.
• Koenzim Q10: Elektron taşıma zincirinde görev alır, beyin hücrelerinde enerji ve antioksidan savunma sağlar.
• B12 vitamini ve Folat ile desteklendiğinde homosistein seviyesini düşürerek nörolojik dejenerasyona karşı korur.

Bu kombinasyon, hem nöralterapiyle uyarılan otonom sinir sistemini destekler hem de nörodejeneratif süreçlere karşı beyni biyolojik olarak zırhlandırır.

Bütüncül Temizlik, Bütüncül Destek

Elektrosmog, ağır metaller ve toksik çevresel yükler, modern insanın karşı karşıya olduğu görünmez bir sağlık krizidir.

Bu yükten arınmak için:
• Şelasyon terapisiyle kimyasal temizlik,
• Nöralterapiyle sinirsel regülasyon,
• Bitkisel ürünlerle organ desteği,
• NADH + Q10 ile beyin koruması birlikte uygulanmalı, bu süreç bireysel değerlendirme ve laboratuvar analizleri ile planlanmalıdır.

Elektrosmog ve ağır metaller, görünmeyen ama giderek artan çevresel yüklerimizdir. Ancak farkındalık, doğru yönlendirme ve bütüncül tıp yaklaşımları sayesinde bu yükten arınmak mümkündür.
Uyku hijyenine dikkat etmek, bedenimizi elektromanyetik stresten korumak ve toksinlerden temizlemek, sağlıklı yaşlanmanın ve kronik hastalıkları önlemenin temelidir.

Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un diğer tedavi yöntemlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com