Nöralterapi Nasıl Ortaya Çıktı?

Nöralterapinin temelini oluşturan, sinir sisteminin tüm vücut fonksiyonlarına etki ettiği düşüncesi, 1800’lerin sonlarında Almanya’da yaşayan Ivan Petrov adındaki Rus fizyoloğa dayanır. 1940’larda Ferdinand ve Walter Huneke isimli hekimler bu felsefeyi daha geliştirdiler. Lokal anesteziklerin enjeksiyonunun vücudun uzak bölümlerine de etki ettiğini öne sürdüler ve teorilerini omuz ağrısı şikayeti olan bir hasta üzerindeki bir klinik deneyle şekillendirdiler. Ferdinand Huneke hastanın bacağında varolan bir yara izine doğrudan bir anestezik ilaç enjekte ettiğinde hastanın omuz ağrısı dakikalar içerisinde geçiyordu. Nöralterapinin gelişimi ve müdahale bölgeleri kavramı bu deneyden doğmuştur.

Nöralterapi’de temel mantık düzenlemedir; regülasyondur. Dolayısıyla endikasyonları mevcut olan bir yapının regülasyonudur. Anatomik bir eksiklik, genetik bir bozukluk tablosu nöralterapi endikasyonlarını oluşturmaz.

Almanya’da 1940 yılında bulunan ve Avrupa’da yaygın bir şekilde hekim uygulamasında olan bu tedavi yöntemi (Nöralterapi) sadece kalıcı bir tedavi yöntemi olmakla beraber aynı zamanda bir koruyucu hekimlik yöntemidir. Çünkü kanserden basit bir ağrıya, grip gibi viral bir hastalıktan allerjiye kadar tüm hastalıkların temel patolojisi aynıdır. Hasta olan tüm doku ya da bedenlerde perfüzyon, lenfatik drenaj ve innervasyon bozuktur ve Nöralterapi bu sistemlerin regülasyonu ile hem hastalıklarla mücadelede hem de sağlıklı halin korunmasında (koruyucu hekimlikte) çok etkin kullanılan bir yöntemdir.

Uzun süredir batıda (Almanya, Fransa, İsviçre, Avusturya) uygulanan Nöral Terapiyle yan etkisiz tamamen doğal ve kalıcı sonuçlar elde edilir.