Osteoartrit ve doğru beslenme

Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı

Osteoartrit (OA) esas olarak eklem kıkırdağını, bunun yanı sıra ligamanları (bağları) ve altındaki kemiği de etkileyen dejeneratif (hasarlayıcı) bir eklem hasta­lığıdır. Bu yapılardaki bozulma zamanla ağrı ve eklem hareketlerinde kısıtlanma­ya neden olmaktadır. Osteoartritin, önceden yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak düşünülürken son dönemde eklem yapısı, genetik, mekanik güçler ve diğer diz içi bağ hasarları gibi birçok faktörün etkileşimi ile oluştuğu bilinmektedir.

Sıklık ve Risk Faktörleri: Osteoartrit, en sık görülen eklem hastalığıdır. Gelişmekte olan ülkelerde sa­katlığa en sık neden olan hastalıktır. Özellikle diz ve eller olmak üzere eklemlerde meydana gelen osteoartrit kadınlarda daha yaygın ve şiddetlidir. Ağrılı eklemler genellikle hava koşullarına karşı hassastır.

  • 60 yaş üzeri olanlar
  • Aşırı kilosu bulunanlar
  • Eklem hastalığı geçirenler
  • Eklemin etkilendiği yaralanmalara maruz kalanlar
  • Eklemlerine yönelik cerrahi müdahale yapılanlar
  • Doğumsal eklem hastalıkları olanlar
  • Mesleki olarak eklemlerini aşırı ve uzun süre zorlayanlar

Osteoartritle ilgili olarak en sık rastlanan bazı belirtiler: Ağrı, sertlik veya katılık hissi, eklemden ses gelmesi, şişlik ve şekil bozukluğu

Obezite eklemlere yük oluşturur: Sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat ederseniz vücudunuza sadece değerli be­sin öğelerini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda obeziteyi de önlersiniz. Böylece eklemler üzerindeki yük ve stres azalır. Artroz durumunda metabolizma hızlandı­rılmalı ve vücut ağırlığı azaltılmalıdır.

Eklemlerin düzenli egzersize ihtiyacı vardır: Düzenli egzersiz sadece yağ hücrelerine karşı savaş açmakla kalmaz, aynı za­manda kan dolaşımını da teşvik eder. Böylece eklemlere önemli besinler ve oksi­jen sağlanır.

Hasta hangi hareket türünün ve egzersiz yoğunluğunun kendisi için en uygun olduğunu doktoruyla belirlemelidir.

Osteoartrit için sağlıklı bir diyet nasıl olmalıdır?

Sağlıksız gıdaları içermeyen, gerekli besin öğelerini sağlayan, dengeli ve dönü­şümlü bir beslenmeyle eklemleri zorlayan aşırı vücut ağırlığı azaltılmalıdır.

Sağlıklı bir diyet, yağ hücrelerinin birikmesini önler. Yağ hücreleri sürekli ola­rak eklemlerde zararlı etkileri olan ve enflamasyonu artıran maddeler üretir.

Bu nedenle hastalıklardan korunmak için antienflamatuar diyet önerilir:

  • Sebze ağırlıklı beslenin.
  • Hayvansal gıdalar enflamasyonu tetikleyen araşidonik asit içerdiğinden bu gıdaları sınırlandırın.
  • Bağırsak florasını düzenlemek ve enflamasyonu önlemek için ağırlıklı ola­rak glütensiz beslenin.
  • Vücut asiditesinin artması eklem ağrılarına sebep olabilir. Alkol, beyaz un, rafine şeker ve sağlıksız yağlar asiditeyi artırır. Bu besinlerden uzak durun.
  • Böğürtlen, ahududu, çilek, yabanmersini, pancar, lahana, brokoli, ıspanak gibi antioksidan özelliğe sahip antienflamuar gıdaları beslenmenize ekleyin.

Sigara ve alkol enflamasyonu tetikler: Sigara ve alkol kan dolaşımı ve oksijen kaynağını bozar ve enflamatuar özelliğe sahiptir.

Kırmızı etten kaçının: Et yerken dikkatli olmalısınız. Kırmızı et vücutta enflamasyonu artırdığından osteoartritin belirtilerini şiddetlendirir. Kümes hayvanları ve balıklar ise osteoartrit hastaları tarafından daha iyi tolere edilir. Bu yüzden tüketilmeleri daha uygundur.

Yumurta ve süt ürünlerini azaltın: Yumurta yedikten sonra osteoartrit hastaları sıklıkla semptomların kötüleşti­ğini gözlemler. Beyaz un, şeker, süt, peynir ve süt ürünleri gibi besinlerin hastalık üzerinde olumsuz etkileri vardır. Süt ürünleri, özellikle içerdikleri araşidonik asit nedeniyle nadiren mönüde olmalıdır.

Çok su içmek metabolizmayı hızlandırır: Organizmamız sabahları detoksifiye olur. Su ve alkali çay içmek bu detoksifi­kasyona yardımcı olur. Sıcak günlerde veya spor aktiviteleri sırasında daha fazla ihtiyacımız olmasına rağmen ideal olan günlük kilo başına 40 ml su tüketimidir. Asitli içecekler, hazır meyve suları enflamasyonu artırdığından tüketilmemelidir.

A, C ve E vitaminleri eklemler için sağlıklıdır: A, C, E vitaminleri, beta-karoten ve selenyumun antienflamatuar etkileri var­dır. C vitamini meyvelerde bol miktarda bulunur. E vitamini fındık gibi kuru­yemişlerde, bitkisel yağlarda ve tohumlarda bulunur. Havuç, domates, biber gibi turuncu ve kırmızı sebzeler çok fazla beta-karoten içerir. Bunlar bir salata içeri­sinde beraber tüketilebilir. Vücut, baklagillerden ve kuruyemişlerden bol miktar­da selenyum alır. Aynı zamanda ringa balığı, pisibalığı ve alabalık gibi soğuk su balıkları da selenyum kaynağıdır. Brokoli gibi kalsiyum yönünden zengin besinler de diyetin önemli bileşenlerindendir.

Omega-3 yağ asitlerini diyetinize ekleyin: Önemli bir omega-3 yağ asidi olan linolenik asidi beslenmenize eklemek enfla­masyonla savaşmaya yardımcı olur. Doğal soya fasulyesi, kolza tohumu, ceviz ve ketentohumunda bol miktarda linolenik asit bulunur.

Ölçülü bir şekilde baharat ilave edin: Kişniş, hindistancevizi, kekik, zerdeçal ve kimyon gibi antienflamatuar ba­haratlar birçok osteoartrit hastasında eklem ağrısını hafifletebilir. Ancak burada miktar ve tolerasyon önemlidir. Fazla miktarlarda tüketildiğinde hindistancevizi bile tehlikeli olabilir. Bu ürünler baharat şeklinde kullanıldığında fitoterapik etki yaratmaz. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için kapsül şeklinde tüketilmelidir.

Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com