Panik atağın nedenleri

Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı...

Panik atak endişe, korku (ölüm korkusu gibi), sıkıntı duygularını içinde bulunduran, nöbetler şeklinde ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Psikolojik sorunlarla ya da bazı hastalıklarla birlikte görülebilir. Hasta ani bir nöbette ve tamamen korku içindedir. Öleceğini, kalbinde bir sorun olduğunu, kalp krizi geçireceğini düşünür. Atak 5-15 dakika içinde en şiddetli halini alır. Hasta panik içinde doktora başvurur. Bayılacağını, çok kötü şeyler olacağını düşünür. Yarım saat kadar sonra atak geçirmeye başlar. Kişi kendini çok yorgun ve bitkin hisseder. Hiçbir şey yapmak ve yalnız kalmak istemez, tahammülü kalmamıştır. Birinin yanında kendini güvende hisseder.

PANİK ATAĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR

Yoğun korku ve huzursuzluk durumunun olduğu, aniden başlayıp, rahatsızlığın en geç 5-15 dakika içinde en üst düzeye ulaştığı ve 13 adet bedensel ve düşüncesel belirtiden en az dördünün olduğu bir kaygı nöbetidir.

Bu 13 belirti şunlardan oluşmaktadır:

  1. Çarpıntı, kalp hızında artış, kalp seslerini duyuyor gibi hissetme
  2. Terleme
  3. Titreme veya sarsılma hissi
  4. Boğulma ya da nefes alamama, nefesin yetmediği hissi
  5. Tıkanma, soluğun kesilmesi hissi
  6. Göğüste ağrı veya bir rahatsızlık hissi
  7. Bulantı, karın ağrısı veya bir rahatsızlık hissi
  8. Baş dönmesi, dengesizlik, başta sersemlik, bayılma, yere düşecek gibi olma hissi
  9. Çevreyi olduğundan farklı, sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış, olağandışı, farklı bir şekilde algılama hali
  10. Kontrolünü kaybetme, delireceğini düşünme şeklinde bir korku
  11. O anda kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu
  12. Uyuşma, hissizlik, yanma, karıncalanma hisleri
  13. Üşüme, ürperme, soğuk ya da sıcak basmaları

PANİK ATAK NEDEN ORTAYA ÇIKAR? TETİKLEYİCİLERİ NELERDİR?

Çoğunlukla nedensiz bir şekilde ortaya çıkar. Beyindeki kimyasal maddelerden kaynaklandığı ya da beynin yan kısmının fonksiyonunu yitirmesi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ancak bu hastaların detaylı hikayeleri alındığında bağırsak florası bozukluğunu düşündüren pek çok bulgu tespit edilir. Tek başına ya da çeşitli hastalıklarla birlikte ortaya çıkabilir. Hastada belirtiler görülmeye başlar. Stresli bir hayat panik atağı tetiklemektedir.

Bunlar dışında şu durumlar panik atağın ortaya çıkmasına neden olabilir:

-Sara hastalığı (epilepsi), akciğer-kalp hastalıkları

-Vitamin eksikliği, kafeinli içecekler

-Tiroit bezindeki sorunlar, fazla adrenalin salgılanması

-Kan şekeri düşmesi, kansızlık, beyin tümörleri

-İlaçların yan etkisi

-Kapalı yerlerde bulunma, kalabalık yerler

-Depresyon, sinirsel bozukluklar

-Uyarıcı madde kullanımı ve bu maddenin aniden kesilmesi

PANİK ATAK KİMLERDE GÖRÜLÜR? KİMLER RİSK ALTINDADIR

Toplumda görülme sıklığı %1-3 arasında değişmektedir. Genelde yirmili yaşlarda olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilir. Kadınlarda görülme oranı biraz daha fazladır. Genetik özellikler de etkilidir. Yakın akrabalarında panik bozukluk olanlarda görülme sıklığı daha çoktur.

Bazı insanlar kendilerini toplumda ifade etmekten çekinirler. Sürekli baskı altında yaşayanlarda, içine kapanık olanlarda, sorunlarını kimseyle paylaşmayanlarda, asosyal bir hayat süren kişilerde görülebilir. İnsanın kendi dürtülerini baskılaması yanlıştır. Kişi Öfkesini, üzüntüsünü, cinselliğini dışa vurmak zorundadır. Bunların baskılanması ya da başkaları tarafından engellenmesi panik bozukluğa neden olur.

Bağımlılık yapan maddeleri kullanan kişilerde, kendini suçlu hissedenlerde, sorunları kafasına çok takan kişilerde ve mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olanlarda panik bozukluk görülebilir.

PANİK ATAKLA PANİK BOZUKLUK AYNI MIDIR

Panik atakla panik bozukluk aynı değildir. Panik bozukluk kalp krizi geçireceğini, öleceğini, atakların tekrar olacağını, felç geçireceğini düşünerek sürekli endişe, korku içinde bulunma şeklindedir. Başka bir rahatsızlığa bağlı olarak ortaya çıkmaz. Bu bozukluk iki şekilde bulunabilir: agorafobili ya da agorafobisiz. Agorafobi yalnız kalma korkusudur. Kapalı yerlerden, kalabalık yerlerden uzak durma, evde tek başına kalmak istememe gibi durumlar görülür. Kişi dışarıya yalnız çıkmaktan korkar ve asosyal olur.

ATAK SIRASINDA HASTA NELER YAPABİLİR

Atak sırasında bir yere oturmalı ya da uzanmalısınız. Kendi kendinize bunun sadece bir atak olduğunu, korkulacak bir durum olmadığını söyleyin ve atağın geçmesini bekleyin. Atak sırasında üzücü, heyecanlandırıcı tartışmalardan kaçın. Kafeinli içeceklerden, sigaradan ve alkol kullanımından uzak durun. Kendinizi kontrol etmeye çalışın. Atak sırasında derin nefes almayın, çünkü şikayetler artar. Nöbet geçene kadar bir torbaya soluk alıp verin.

BAĞIRSAKLAR İKİNCİ BEYİNDİR

Davranışlarımızı ve ruhsal dengemizi etkileyen tek organ kafatası içindeki beynimiz değildir. “İkinci beyin” de denilen karın bölgesindeki enterik sinir sistemi, kafa bölgesindeki beyin ile pek çok açıdan benzer özelliklere sahiptir. Bağımsız olarak çalışabildiği gibi, vagus siniri üzerinden beyne sinyal göndererek de davranışlarımızı etkileyebilir.

İkinci beynimiz olarak bilinen enterik sinir sistemi (ESS), bağırsak duvarı içine gömülü yaklaşık 500 milyon nörondan oluşur; çevresel tehlikeleri hissetmemizi sağlar ve vereceğimiz tepkileri belirler.

Yoğun bir iş gününün akşamı, sıkışık trafikte yorgun argın evinize geldiğinizi düşünün. Büyük bir olasılıkla yapacağınız ilk şey buzdolabını açıp, size cazip gelen bir şeyler atıştırmak olacaktır. Genellikle bu “bir şeyler” salatalık, havuç veya brokoli gibi besinler olmaz. Tatlı-tuzlu ve yağlı yiyecekler varken bu tür “sağlıklı” gıdaların neredeyse hiç şansı yoktur.

Biliyorsunuz ki stres altındayken beynimiz tercihini sağlıksız olarak nitelendirilen yiyeceklerden yana kullanır. Bilmediğimiz ise bu yiyecekleri daha çekici kılan kafatası içindeki beyin değil, bağırsaklarımızdaki ikinci beynimizdir. İkinci bir beynimizin olduğunu çoğumuz bilmeyiz.

Bağırsak florası kişide psikolojik olarak hissedilen panik atak, endişe ve acıyı etkilediği için bağırsaklar ve duygular arasında çift yönlü bir bağlantı vardır. Bu sebeple bir kişinin sağlıklı olabilmesi için öncelikle bağırsaklarının sağlıklı olması gerekir.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com