Sindirim hayat kurtarır: Neden yavaş ve iyi çiğnemek gerekir
Hüseyin Nazlıkul yazdı...
18-05-2025
Sindirim, yalnızca yediklerimizi hazmetmekten ibaret değildir; aynı zamanda bedenin enerji üretimi, bağışıklık regülasyonu ve nörovejetatif dengenin kurulması için temel bir fizyolojik süreçtir. Bu karmaşık sürecin merkezinde ise sindirim enzimleri yer alır. Enzimler olmadan alınan en sağlıklı gıdalar bile vücut için sadece "yük" olur.
BAŞLICA SİNDİRİM ENZİMLERİ VE GÖREVLERİ
Amilaz: Tükürük bezlerinde ve pankreasta üretilir. Karbonhidratları parçalayarak nişastayı glikoza dönüştürür. Yetersizliğinde şişkinlik ve gaz görülebilir.
Lipaz: Pankreastan salgılanır. Yağları serbest yağ asitlerine ayırır. Eksikliğinde yağlı dışkı (steatore), A-D-E-K vitamin eksiklikleri ortaya çıkabilir.
Proteaz: Proteinleri aminoasitlere parçalayan temel enzimdir. Pankreastan salgılanır. Eksikliğinde protein intoleransı, hazımsızlık, yorgunluk görülebilir.
Laktaz: İnce bağırsakta salgılanır. Süt şekeri olan laktozu sindirir. Eksikliğinde laktoz intoleransı ortaya çıkar: şişkinlik, ishal ve karın ağrısı tipiktir.
Maltaz: Maltozu glikoza çevirir. Genellikle amilaz eksikliğiyle birlikte sorun yaratır.
Sükraz: Sofra şekerini oluşturan sükrozu parçalar. Eksikliğinde tatlı tüketimi sonrası mide krampları, ishal ve huzursuzluk görülür.
NEDEN YAVAŞ VE İYİ ÇİĞNEMEK GEREKİR
Sindirim ağızda başlar. İyi çiğnenmeyen besinler mide ve bağırsakta daha fazla enzim ihtiyacı yaratır, bu da enzim sistemini zorlar ve sindirim yükünü artırır. Ayrıca tükürükteki amilaz enzimi, karbonhidrat sindirimi için kritik ilk adımı oluşturur. Hızlı yemek yeme, reflü, şişkinlik ve enzim dengesizliklerinin temel nedenlerinden biridir.
BOZULMUŞ BAĞIRSAK FLORASI: ENZİMSEL YETERSİZLİĞİN SESSİZ ORTAKLIĞI
Bağırsak florası, sadece bakterilerden ibaret değildir; aynı zamanda sindirime yardımcı olan simbiyotik mikroorganizmalarla doludur. Floradaki bozulma (disbiyozis):
Enzim üretimini dolaylı olarak bozar
Gaz, şişkinlik, irritabl bağırsak belirtileri oluşturur
Bağışıklık sisteminin %70’inin yer aldığı bağırsak mukozasını zayıflatır
Candida, parazit ve maya enfeksiyonlarına zemin hazırlar
Bu nedenle doğru enzim desteği mutlaka probiyotik destekle birlikte planlanmalıdır.
PROBİYOTİK DESTEK: SAĞLIKLI FLORANIN ANAHTARI
Doğru seçilmiş, yüksek CFU içeren ve mide asidinden etkilenmeyecek formda alınan probiyotikler:
Flora düzenini yeniden kurar
Sindirim enzim üretimini destekler
Enflamasyonu azaltır
Enzim takviyelerinin etkinliğini artırır
Özellikle Lactobacillus plantarum, Bifidobacterium longum ve Saccharomyces boulardii gibi türler, sindirim sağlığında öne çıkar.
REGÜLASYON TIBBINDA NÖRALTERAPİNİN ROLÜ
Enzim eksikliği yalnızca bir biyokimyasal sorun değil; aynı zamanda segmental bir regülasyon bozukluğu olabilir. Karaciğer, pankreas, safra kesesi, mide ve ince bağırsaklar; ilgili omurga segmentleri (T5–L2 arası) ile refleks bağlantı içindedir.
Nöralterapi ile yapılan segmental enjeksiyonlar, organların:
Vejetatif regülasyonunu dengeleyebilir
Mikro sirkülasyonunu artırabilir
Enzimatik fonksiyonunu dolaylı olarak iyileştirebilir
Ayrıca bozulmuş flora veya kronik inflamasyon nedeniyle oluşan bozucu alanlar (Störfelder), nöralterapi ile devre dışı bırakılarak sistemin yeniden düzenlenmesi sağlanabilir.
SONUÇ, SİNDİRİM ZİNCİRİNDE HER HALKA DEĞERLİDİR
Enzimler, floramız, beslenme biçimimiz ve otonom sinir sistemimiz bir zincirin halkaları gibidir. Bu halkalardan biri eksik veya zayıfsa, tüm sistem bundan etkilenir. Regülasyon tıbbı, bu zinciri bütüncül yaklaşımla ele alır.
SİNDİRİM SAĞLIĞI, GENEL SAĞLIĞIN AYNASIDIR.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un diğer tedavi yöntemlerine buradan ulaşabilirsiniz.
Hüseyin Nazlıkul