Tok karnına uyumak neden tehlikeli

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul yazdı...

Uyku, kişiden kişiye değişen ve aynı kişinin yaşamının farklı aşamalarında büyük farklılıklar gösteren bir olaydır. Aslında gerçekte çok uyuyan insanlar ve az uyuyan insanlar var. Günde 8 saat uykunun insan sağlığı için gerektiği kabul edilir. Yapılan araştırmalardaysa çok uyuyan (örneğin günde 9-10 saatten fazla) insanların genel durumlarıyla az uyuyan (örneğin günde 4,5 saatten daha az) insanlarınki arasında bir fark bulunmadığı görülmüştür. Öyle görülüyor ki yeterli uykunun tanımı bu nedenle kişinin geçmişteki uyku durumuna göre yapılmalıdır.

Uyku, beynin dinlenmesi için gereksinim duyulduğu zaman sanılır. Tersine, uyku, beynin, vücudun dinlenme ve tamir işiyle meşgul olduğu zamandır. Beynin elektriksel yapısı üzerinde yapılan araştırmalar zihnimizin uyku esnasında en az uyanık dönemde olduğu kadar yoğun çalıştığını göstermiştir. Aradaki tek fark gece ve gündüz yapılan işlerin farklı olmasıdır.

TOK UYUMA TEHLİKELİDİR

Yorgun uyanmanın diğer önemli nedeni tok karnına uyumaktır. Tok karnına uyuduğumuzda beyin sürekli mide ve bağırsaklarda bulunan besinin parçalamasıyla meşgul olacaktır. Dolaşımdaki kanın önemli bir kısmı sindirim bölgesinde odaklaşacaktır. Uykunun durgunluğunda midenin peristaltik hareketi çok zorlaşacaktır. Uyandığımızda ise sanki hiç uyumamış hissine kapılırız.

Sağlıklı ve doğru uyku stratejimizi aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

-Günde 6-7 saatten fazla uyumamalıyız.

-Öğlen 30 dakika (11.00-13.30 arasında) kısa bir uyku ile günün ikinci yarısına hazırlanmakta çok büyük fayda var.

-Gece 23.00-05.30 arası (1 saatlik kayma olabilir) uyuyor olmalıyız.

-Sabah erken kalkmalı ve öğlen vaktine kadar bir daha uyumamalıyız.

-Asla tok uyumamalıyız. Yemeğimizi uykudan en az 2-2,5 saat önce yemeliyiz.

-Akşama yakın vakitte uyumamalıyız.

-Uyku öncesinde vücut adalelerimizi gevşetmeliyiz.

-Gürültülü, kötü kokulu, çok yumuşak veya tümsekli zeminde uyumamalıyız.

-Uyuyacağımız oda tam karanlık olmalı.

-Uyuyacağımız odada hiçbir elektronik cihaz olmamalı.

Uyku ortamınızın fiziksel şartlarına dikkat ediniz!

-Uyunacak ortamın fiziksel şartlarını kişisel ihtiyaçlarınıza göre düzenleyiniz.

-Bazılarımız uyurken, gürültüden rahatsız olmazken, bazılarımız en hafif gürültüden etkilenir, sık sık uyanırız.

-Sese karşı özel hassasiyeti olanların gürültüyü izole etmeleri gerekmektedir.

-Uyku öncesi ılık veya sıcak bir banyo vücut ısısını yükseltir, ardından serince bir odada uyumak, uykuya kolay dalmamızı sağlar ve derin bir uyku uyumamızı kolaylaştırır.

-Odanın ışık düzeyi de kişiden kişiye uykuyu farklı etkileyen faktörlerdendir.

-Yatak odanızın iyi havalanmasını sağlayın.

-Yatak odanızda sessizliği sağlayın.

-Yatak odanızın penceresini tam kapatmayın, gece yatarken bile temiz hava akışını sağlayın.

-Rahat ve geniş bir yatakta yatmaya özen gösterin.

-Uykunuz gelmeden yatmayın.

-30 dakika içinde uykunuz gelmezse kalkın.

-Aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmayı bir alışkanlık haline getirin (Pazar dahil).

-Yatmadan önce alkol almayın. Alkol boğaz - gırtlak bölgesinde meydana getirdiği esneklikten dolayı horlamanızı kolaylaştırır.

-Saat 19.00’dan sonra çay, kahve, sebze, ağır yiyecekler ve kola tüketmeyin.

-Akşam ağır egzersiz yapmayın.

Böyle bir uyku stratejisi için 10 günlük ısrarlı takip bu sistemi alışkanlık haline getirmemiz için yeterli olabilir. Bir defa başardığınızda zihinsel üretim ve bedensel dinçlikte zirveye doğru tırmanacaksınız. Uykuda geçen zamanın ihtiyaçtan fazla kısmını büyük bir israf olarak görmeye başladığınızda yaşam sevinciniz de artmaya başlayacak…

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com