Toksinleri vücuttan atma yöntemi... Katı perhiz rejimi

Hüseyin NAZLIKUL, M.D., PhD.
20-11-2022

Soluduğumuz havadan, yediğimiz gıdalardan ve kullandığımız ilaçlardan ötü­rü oluşan toksin birikiminden kurtulmanın en kolay yöntemi, katı perhiz uygu­lamasıdır. Bu yöntem hem çok etkili hem de diğer yöntemlere oranla daha eko­nomiktir. Tek zorluğu nispeten uzun sürmesi ve iradeli olmayı gerektirmesidir. Özellikle kendi kendilerine detoksifikasyon uygulayacak kişilerin aşırı derecede drog bağımlısı (aşırı tütün, alkol, ilaç vs.) olması ve günlük düzenli gıda alma alış­kanlıklarının olmaması uygulamaya başlamadan önce profesyonel yardım alma­larını gerektirir. Diğer taraftan postoperatif (ameliyat sonrası) nekahet dönemi geçirenler, hipotiroidi, hipoglisemi ve kanser gibi hastalıkları olanlar bu tür uy­gulamalara kesinlikle profesyonel yardım almadan başlamamalıdır. Detoksifikas­yona başladıktan bir süre sonra bazı disfonksiyonlar oluşabilir. Bedende biriken toksinler derin dokularda ve hücrelerde bulunur. Toksinlerinden kurtulmaya çalı­şan organizmada toksinler, önce hücre içi ve dışı sıvılardan kan dolaşımına geçer­ler. Sürekli olmayan bu işlem zaman zaman oluştuğunda bitkinlik ve yorgunluk görülür. Toksinlerin kanda yoğunlaştığı bu dönemlerde baş ağrıları, ağızda pas tadı ve lezzet kaybı, deride bazı geçici döküntüler, hafif mide bulantıları, ishal, hafif depresyon hali gibi hoş olmayan belirtiler gözlemlenebilir. Şikâyetler vücut toksinlerden arındıkça ortadan kaybolur. Bu rejim yöntemi, hastalık dönemlerin­de de uygulanabilir. Özellikle akut kalınbağırsak düzensizliklerinde, alerjilerde, solunum sistemi hastalıkları gibi birçok tedavide etkili ve yardımcı bir yöntem­dir. Diğer taraftan kronik dejeneratif hastalıklarda ise bu yöntemden daha az ya­rarlanıldığı gözlemlenmiştir. Sindirim sistemini rahatlattığımızda bu rejim zaten toksinlerden kurtulmak için çaba sarf eden organizmayı da rahatlatır ve daha kısa sürede kendini arındırır.

Belli aralıklarla yapılan katı perhiz rejimiyle beden sadece sağlığını kazanmak­la kalmaz, aynı zamanda sindirim organlarının dinlendirilmesi nedeniyle sağlıklı yaşlanma, dinç kalma, daha uzun yaşama gibi sağlıklı yaşamın birçok öğesi de yerine getirilmiş olur. Bu rejim sırasında: Bedenin toksinlerden kurtulma süreci hızlanırken toksin alımı en aza in­dirileceğinden toksin düzeyi giderek azalır.

Sindirim için gerekli olan enerji sarfiyatı çok azaldığından bu enerji, ba­ğışıklık sisteminin güçlenmesinde, bedendeki hücre yenilenmesinde ve boşaltım sisteminin hızlanmasında kullanılır.

Sindirim sistemi rahatladığından gıdalara karşı gelişen alerjik ve iltihabi reaksiyonlar oluşmaz.

Serum yağlarının azalmasından dolayı kan incelir, oksijen taşıma kapasi­tesi artar ve kanın şekilli elementleri daha rahat hareket eder.

Yağlarda tortulaşan pestisitler (tarım ilaçları) ve kimyasallar süratle vü­cuttan atılır.

Bu rejim sonunda hastalar çok süratli olarak iyileşir, karaciğer ve kalınbağır­sak temizlenir, fazla su ve atıklardan vücut arınır, gözler berraklaşır, dil ve nefes temizlenir. 3 gün yapıldığında toksinler bedenden atılır ve kan temizlenir, 5 gün yapıldığında ise bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Rejim 10 gün uygulandığında ise dejeneratif hastalıklar kontrol altına alınır.

Bu rejimi yaparken dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmak­tadır. Öncelikle bu rejim hiçbir zaman sadece suyla yapılmaz. Çünkü sadece suyla yapılan rejimde toksinler bir anda kana geçeceğinden aşırı baş ağrısı ve başka yan etkiler oluşabilir. Bunun yerine aşağıda anlatacağımız şekilde taze meyve sularıyla yapılacak rejim, daha çok vitamin alımını sağlayacak ve böylece vücut toksinler­den daha hızlı bir şekilde kurtulacaktır.

Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com