Ülseratif Kolit Hastalığına Nöralterapi Yaklaşımı
Kalın bağırsağın akut ve kronik hastalıklarında NÖRALTERAPİNİN yeri ve önemi her geçen gün daha da anlaşılıyor.01-01-1970
Nöralterapi ile bağırsakları regüle etmek ve tedavi etmek mümkün!
Kalın bağırsağın kronik ciddi bir hastalığıdır. Hastalığın sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Akut başlangıç devresi basilli dizanteriye çok benzediğinden, bir enfeksiyon söz konusu olabileceği düşünülürse de hiçbir spesifik organizma izole edilememiştir.
Bu hastaların çoğunun karakteristik yapıları; alıngan, içine kapanık, titiz, aşırı duyarlı ve anne ve babaya çok bağımlı olmaları bazı hekimlerin dikkatini çekmiştir. Hastalığın başlangıcı veya alevlenme devresi ekseriyetle ruhsal bir sarsıntıdan sonra ortaya çıkar. Bu durum kalın bağırsak fonksiyonlarındaki değişikliğin psikolojik sarsıntıya bağlı sekonder olarak ortaya çıktığını düşündürmektedir.
Burada daha çok klasik tedavinin haricinde yapılacak olan diğer ek tedaviler belirtilmektedir. Beyaz undan yapılmış ürünler ve tatlı türlerini tüketirken dikkatli davranın. Ülseratif kolitin özel bir diyeti olmamasına rağmen yapılan klinik çalışmalar beslenmenin rolü üzerinde kapsamlı olarak durulmuştur.
Ülseratif kolitli hastaların posadan fakir besinlerle beslenmeleri gerekmektedir.
Pek çok ülseratif kolit hastasında aşırı müköz salgısı söz konudur. Bu hastalar MCT yağlarından fayda görürler.
Son yıllarda başta Almanya olmak üzere dünyanın pek çok kliniklerinde yapılan çalışmalarda omega 3 yağının yani balık yağının remisyon üzerinde olumlu sonuçlar verdiği üzerinden durulmaktadır. Günlük doz 2,7 – 3 gr olarak önerilmektedir. Balık yağının remisyon süresini uzattığı yapılan klinik ve çift kör çalışmaları ile desteklenmiştir.
Yapılacak bir Vegatest veya Reviquant ile bir besin duyarlılığın tespit edilmesi, bağırsak florasının durumu, enzimlerin statüsü, ağır metal ve toksin yükün durumu ve bağ dokusunun işlevselliği incelenmelidir. Hafif ve posadan fakir besinlerle beslenmek. Kişiye özgü olarak hangi besinlerin rahatsızlık yaptığı üzerinden durulmalıdır. Süt ve süt ürünleri incelenmeli, çiğ sebze ve meyvelerin etkileri araştırılmalıdır. Alkolün alevlendirdiği üzerinde duruluyor ve onun için alkolden uzak durulmalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenmek gerekir. Aşırı protein tüketiminden uzak durunuz. Günlük aldığınız toplam kalorinin en fazla %15'i proteinden oluşmalıdır. Baharatlar dikkatli kullanılmalıdır. Yemeklerden sonra yürüyüş yapmak faydalıdır.
Ülseratif koliti olan hastalarda yapılan biyokimya incelemelerinde çinko ve B12 azaldığı görülmüştür. Çinko preparatları besin yolu ile almak, oluşacak çinko düşüklüğünün önüne geçer. Kanama oranı ile orantılı olarak demir eksikliği oluşmaktadır. Ayrıca bağırsak rahatsızlığı olan insanlarda demir emilmesi azalmaktadır. Ülseratif kolit hastasının dönem dönem özellikle kendini halsiz hissettiği zaman demir oranına baktırması gerekmektedir. Akut nöbet dönemlerinde hastaların Hiperbarik oksijen tedavisinden büyük fayda görecekleri unutulmamalıdır.
Her gün en az 2,5 litre su içmek gerekir. Suyun güne yayılarak içilmesi gerekir.
Biz kliniğimizde bu ciddi hastalıkta bütüncül bir yaklaşım sergiliyoruz. Hastalar remisyon sürelerine daha kolay giriyor ve nüksler de engelleniyor.
Kısaca diyebiliriz ki; bizim yaklaşımımız bir organın hastalığı ön planda tutmaktan daha çok bütünü düzenlemeye yöneliktir. Çünkü ülseratif kolit kronik bir rahatsızlıktır ve bunu tetikleyen durum kişiden kişiye farklılıklar sergilemektedir. Bu açıdan nörovejetatif sinir sisteminin regülasyonu ve bağ dokusunun temizlenmesi, bağırsak florasının yeniden düzenlenmesi, bozucu alanlar elimine edilmesi, beslenmenin kişiye özgün düzenlenmesi, besin takviyelerinin verilmesi doğru bir şekilde yapılmadan kronik rahatsızlıklarda insanları yeniden sağlıklarına kavuşturmak pek mümkün olmamaktadır. Bunun için araştırma ve farklı tedavi yöntemleri (gerektiğinde konvansiyonel tıbbi bilgi ve prosedürleri içeren) kullanmanız da gerekebilir.
Hiçbir hasta diğeriyle aynı olmadığı gibi rahatsızlıklar benzer de olsa da ortaya çıkış şeklinin farklı olduğunu biliyoruz. Bunun için de biz kliniğimizde bir semptom ve hastalıkla uğraşmaktan çok insanın tam ve kalıcı sağlığı için bütüncül bir yaklaşım sergiliyoruz.
Faydalandığım Kaynaklar :
• Nazlikul, H: Nöralterapi Ders Kitabı
• Nazlikul, H: Nöralterapi Başka Bir Tedavi Mümkün
• H. Barop’un (Çevirmen H. Nazlikul) Nöralterapi Atlası
• L. Fischer’in ( Çevirmen H. Nazlikul ve Y. Tamam) Nöralterapi Kitabı
• James W. NcNabb ( Çevirmen H. Nazlikul ve Y. Tamam) Eklem ve Yumuşak Doku Enjeksiyonları
• Weinschenk, S: Neuraltherapie
• Fıscher, L et: Lehrbusch Integrative Schmeztherapie