Yaşlanmak, enflamatuar bir süreç mi

Hemen hissetmediğimiz ve uzun süre fark edilmeyen gizli/sessiz enflamasyon­lar, sağlığımız için büyük risk oluşturur!

Yaş ilerledikçe bağışıklık sistemi daha fazla yaşlanmaya neden olan proenfla­matuar haberci madde salgılar. Bununla birlikte bu durum kişinin yaşam tarzına bağlı olarak “Yangı-Yaşlanış (Inflamm-Aging)” olarak adlandırılabilir.

Yaşam tarzı, günlük diyet, bağ dokusundaki yüklenme, duygusal ve kronik stres bireysel enflamasyon riski üzerinde önemli etkiye sahiptir, sessiz enflamatuar sü­reçleri tetikler!

Hemen hissetmediğimiz ve uzun süre fark edilmeyen gizli/sessiz enflamasyon­lar, sağlığımız için büyük risk oluşturur!

Alman şair ve aynı zamanda bilimadamı olan Goethe’nin yaşlanma süreçlerini “soğuk ateşe” (= gizli enflamasyon) benzetmesi şaşırtıcıdır.

Çeşitli derlemelerde, makalelerde ve kitaplarda gizli enflamasyon, yaşlanma, yağ hücreleri, diyabet ve yüksek tansiyon arasındaki bağlantılara yer verilmiştir. Bunlar hiçbir şekilde birbirinden farklı hastalıklar değildir. Gizli enflamasyon ortak noktasıdır.

Gizli enflamasyonu önlemek veya en azından kontrol altında tutmak için en önemli maddelerden biri kesinlikle omega-3 yağ asitleri, özellikle deniz ürünlerin­den (örneğin; balık veya yosun yağı) elde edilen eikosapentaenoik asittir (EPA).

GİZLİ ENFLAMASYONLAR TEHLİKELİDİR

Gizli enflamasyon, hasta eder ve daha hızlı yaşlanmaya neden olur. Kronik enf­lamasyonun ilk belirtileri spesifik değildir: gündüz yorgunluk, eklem ve kas ağrısı, güç kaybı, kas zayıflığı, depresif ruh hali. Bu gizli enflamasyon; kalp krizi veya felç, aşırı kilo, metabolik sendrom, diyabet, Haşimato tiroititi ve diğer otoimmün has­talıkların çoğunun nedenidir, ayrıca yorgunluk, depresif ruh haline neden olabilir. Arterioskleroz, hipertansiyon, tip 2 diyabet gibi hastalıkları tetikleyebilir ve yaş­lanma süreçlerini hızlandırabilirler.

Gizli enflamasyonun gelişimini engellemek için aşırı kilolu olmaktan, faz­la miktarda şeker, abur cubur, doymuş yağ ve rafine karbonhidrat tüketmekten kaçınılmalıdır. Bu nedenle tedavi beslenme, kilo yönetimi ve fiziksel aktivite ile başlamalıdır.

Karsinomalar, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar veya Alzheimer gibi ça­ğımızın birçok hastalığı da yanlış beslenmeden kaynaklandığından oksidatif ve enflamatuar stresin etkisi hakkındaki beslenme bilgisi büyük önem taşımaktadır.

Aynı zamanda orta seviyede sağlık odaklı bir egzersiz tercih edilir. Genel ola­rak sağlıksız beslenme, fazla kilo ve aşırı yükleme ile vücudumuzdaki gizli enfla­matuar süreçlerin arttığının farkında olunmalıdır.

GİZLİ ENFLAMASYON HEMEN HEMEN HER İNSANI ETKİLER

Buna karşılık gizli enflamasyon neredeyse hiç fark edilmez ve neredeyse hiç tedavi edilmez. Enflamasyon tedavisinde etkili ve kanıtlanmış doğal maddeler mevcuttur ancak düzenli olarak kullanılmaları gerekir.

Gizli enflamasyon, neredeyse her insanı etkiler, yaşamın her yılı giderek fazla­laşır. Yıllar boyunca fark edilmeden vücut hücrelerine, bağ dokusuna ve organlara giderek daha fazla zarar verir. Arter duvar hücreleri, bağışıklık hücreleri, kas hüc­releri, sinir ve beyin hücreleri özellikle etkilenir. Arteriyoskleroz, kardiyovasküler hastalıklar, kanser, bunama, sinir hastalıkları bazen genç yaşta ve bazen doğal ola­rak yaşlılıkta gelişir.

Bu konuda ve benzer konularda daha fazla bilgi edinmek için “Antienflamatuar Beslenme Rehberi’’ kitabımdan faydalanabilirsiniz.

Odatv.com